Kelâmbaz

Trenlerin Kralı ve Kralların Treni

5 Haziran 1883’te Paris garından hareket eden lokomotif, alelade bir trene benzemiyordu. Zira bunun lakabı ‘Trenlerin kralı’ veya tabir-i diğerle ‘Kralların treni‘ydi. İstanbul istikametine doğru hareket eden bu tren, seyahat kanunlarını tamamen değiştirecek ve romanlara malzeme verecek olan Şark Ekspresi’nden (Orient Express) başkası değildi.

Compagnie Internationale des Wagons-Lits

Belçikalı banker bir aileye mensup olan Georges Nagelsmackers, Amerika seyahatinde George Pullman’ın yatakhaneli trenini müşahede etmiş ve hayli memnun kalmış idi. Bu fikri Avrupa’ya taşımakta bir beis görmeyen Nagelmackers, Belçika Kralı II. Leopold’un da desteğini alarak ‘Compagnie Internationale des Wagons-Lits’ isimli demir yolu şirketini kurdu. Treninde Belçika armasını kullanan Nagelmackers, ismini de Orient Express (Şark Ekspresi) olarak belirlemişti. Dünya’nın en meşhur treni olan Şark Ekspresi, efsanevi havasıyla bugün dahi birçok insanın hayalini süsler. Devlet ricali ve muharrirler aynı anda seyahat etme imkânı bulduğu bu tren son derece şatafatlıydı.

Günümüzde yatar koltuklu vagonlara ‘pulman vagon’ denmesinin müsebbibi de ‘George Pullman’dır.

Seyahat esnasında ticari ve siyasi meseleler ele alınıyor, müzisyenler bu meclise iştirak ediyordu. Tarihte ilk defa Avrupa’nın muhtelif şehirlerinden şark dünyasına trenle gitme imkânı böylelikle sağlanmıştı. Beş vagondan müteşekkil tren, içerisinde yemekhanesi ve yatakhanesiyle görenleri hayrete düşürüyordu. Zira zamanın en kıymetli porselen ve halıları kullanılmıştı. Paris’ten hareketle Strasburg, Münih, Viyana, Budapeşte, Bükreş ve Yergöğü (Giurgiu) ilk güzergahıydı. Tuna kıyısında yolcular gemiyle Bulgaristan’a oradan da alelade bir trenle Varna’ya hareket ediyorlardı.

Sefere çıkan ilk Doğu Ekspresi

İstanbul’a gemiyle vâsıl olan yolcular seyahat müddetince, şark dünyasına dair eserleri okumaktan geri durmazlardı. Bilhassa Alphonse de Lamartine’nin Voyage en Orient, Theophile Gautier’nin L’orient ve Victor Hugo’nun Les Orientales eserleri tahkik ediliyordu. Bu kitapların mevcudiyeti son derece elzemdi. Zira entelektüel bir cemiyetin kitap mütalaa etmesi olmazsa olmazıydı. Kitabın yanında emniyeti tesis etmek için silah taşımak da gerekiyordu. O güne kadar, hanımların tek başına seyahat etmesi hoş karşılanmıyordu. Şark Ekspresi’nin emniyetli ve hızlı olması sebebiyle, birçok hanımın seyahate iştirak ettiği aşikârdır. Bu hadiseden hayli memnun olan Edmond About aynı zamanda artan ahlaksızlıktan şikâyet eder.

Almanca afiş

Yeni Devre

Şark alemine merakla bakan Avrupa insanının artık kolayca İstanbul’a varması mümkündü. Kitaplarda okuduğu ve hayallerini süsleyen o güzide şehir, Londra’dan sadece dört günlük mesafedeydi. 1890 senesinde ise bu mesafe daha da kısalacaktı. Zira artık Budapeşte, Belgrad, Sofya ve İstanbul hattı açılmıştı. Sirkeci istasyonuna varan yolcular, otelcilerin ve seyyar satıcıların alakasını hayretle izlemişlerdir ve avdetlerinde insanlara İstanbul’un güzelliğini anlatmaktan geri durmamışlardır.

Artan bu talepten memnun olan Nagelmackers, artık İstanbul’a bir otel inşa etmesi gerekiyordu. Ve nihayet 1892’te meşhur Pera Palas’ın temeli atıldı. Şark Ekspresi ile seyahat eden Aghata Christie o derece müteessir olmuş ki, kaldığı Pera Palas’ta meşhur ‘Şark Ekspresinde Cinayet’ romanını yazmaya başlamıştır. Avrupa’yla Osmanlı devletini, mesafe olarak birbirine yakınlaştıran bu tren, siyası ve ekonomi cihetle de son derece ehemmiyet arz ediyordu. Zira Osmanlı topraklarında cereyan eden hadise Avrupa’ya, şarkta zuhur eden fikir kolaylıkla garba ulaşıyordu.

Agatha Cristie’nin kaldığı oda

Birinci Cihan Harbi’nin başlamasıyla, inkıtaya uğrayan tren hattı, seyahatine uzun süre ara vermişti. Harpten kısa bir zaman sonra tekrar inşa edilen Paris, Lozan, Milan, Venedik, Triest, Zagreb, Belgrad hattı artık Şark Ekspresi için nefes membaıydı. Yeni hatla birlikte isminde değiştiren şirket artık Simplon Orient Ekspres olarak biliniyordu. İkinci Cihan Harbi’nin tahribatıyla zarar gören Şark Ekspresi, tayyarelerin de intişarıyla artık tamamen yok olmuştur. Sembolik bir manası olan Şark Ekspresi, Avrupa’nın muhtelif şehirlerinde, metruk bir vaziyette yok olmaya terkedilmiştir. Günümüzde meraklısı tarafından imar edilen tren faaliyetini kısmen de olsa sürdürmektedir. Venice Simplon Şark Ekspresi ismiyle her hafta Londra, Paris, Venedik seferini ve senede bir defa Paris, Viyana, Budapeşte, Bükreş, İstanbul seferini gerçekleştirmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları

Avrupa Burçları

Bir Garip Cami

Almanya’daki Türk Mezarı

İlyas Ünlü

Marmara İlahiyat ve Ruhr-Üniversitesi Şarkiyat mezunu
Muallim

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!