Kelâmbaz

Kelâmbaz’dan 4 Kitap Tavsiyesi

Kelâmbaz ekibi olarak, sokağa çıkma kısıtlamalarının da getirilmesiyle siz okuyucularımıza kışı geçirebileceğiniz 4 kitap tavsiye ediyoruz.

Bir Darbenin Anatomisi

Yılmaz Öztuna bu kitabında 1876 Askerî Darbesi’ni, Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesi ve ölümü olayını bütün detayları ile anlatıyor. O dönemin bütün şahitlerinin ifadelerini naklediyor. 1876 Darbesi, sonradan imparatorluk ve cumhuriyet Türkiye’sinde yapılan diğer askerî darbelere örnek oluşturduğu için çok önemlidir.

“Yusuf Kâmil Paşa’nın, Padişah’ın Hal’ Edilmesine Tepkisi:

Artık uyanmaz kabul edilen en meş’um fitneyi uyandırdınız. Göreceksiniz bundan sonra neler olacak! Devletin tarihinde hiçbir hal’ (tahttan indirme) hadisesi yoktur ki çok büyük belalara sebep olmamış olsun. Şimdi başka türlü olabileceğini mi savunuyorsunuz? Politika karmakarışık olacak, harp başlayacak ve çok kan dökülecektir. Elinizde madem padişahı tahtından edecek kuvvet vardı; bu kuvveti, onu ıslah etmek için kullanamaz mıydınız?”

Postmodern Dünyada Kıbleyi Bulmak

İslamiyet, bütün ihtişamıyla, başlangıçta bize verilen insaniyetimize, fıtratımıza yeniden erişme imkânı sağlıyor. Postmodern yaşayış, okyanuslar boyunca selametle yol almamızı mümkün kılan bir cankurtaran gemisi olarak kılavuzluk ediyor. Modern insan; daima bekleme odasında duran, daha gerçek bir gelecek umudu taşıyan ama asla buna tamı tamına erişemeyen puer aeternus olarak gözüküyor. Oysa İslam insanı, homo Islamicus kemale ermiş biridir, makinelerin ve nefsinin getiremediği türden bir seyrüsülûku tecrübe etmiş bir yetişkindir. Sosyalliğin yurdu, işte burasıdır: Erkekler ve kadınlar, çocuklar ve yaşlılar arasındaki ilişkiler için mevcut bir norm, kişisel arınma ve nefis terbiyesi arayışının yüreklendirdiği, kutlu hayat tecrübesine dair içtenlikli ve neşe yüklü bir vizyon.

T. J. Winter (Abdülhakim Murad), postmodernitenin ve bütün sahte kurtuluşların kadehinden içmiş ve sonra İslâm’ı, insanın anlam arayışına götüren kesin bir anahtar olarak tanımış bulunan bir postmodern dönem çağdaşı ve düşünür olarak Allahü Teâlâ’yı bütün isimleriyle öğreten tek dinin potansiyel ihtişamını ortaya seriyor.

Monte Cristo Kontu

Genç ve dürüst denizci Edmond Dantes’nin sakin, mutlu, kendi hâlinde bir hayatı vardır fakat Dantes kıskançlık hissinin esiri olmuş üç arkadaşının iftirasına maruz kalır. Dantes henüz 19 yaşındayken hapse düşer ve Dantes’nin bütün hayatı alt üst olur. Tam 14 yılını geçirdiği hücrede bir gece bazı sesler duyar ve firar etmeye çalışan başka bir mahkûmla dost olur. Dantes’nin hayatının asıl kırılma noktası burasıdır işte. Monte Cristo Adası’nda bulunan ve hücre arkadaşı Farya sayesinde haberdar olduğu gizli bir hazine Dantes’nin yönünü bambaşka bir tarafa çevirir. Zorlu bir kaçış macerasının ardından tek başına muazzam bir servetin sahibi olan Dantes, artık kendi hâlinde genç bir denizci değil; servet, güç ve intikam hissiyle donanmış Monte Cristo Kontu’dur.

Haksızlık, adalet, iyilik, kötülük, hırs, intikam, varlık ve yokluk kavramları 1830 Devrimi’nde aktif rol alan Alexandre Dumas’nın eşsiz kurgusuyla anlatılırken o dönem Fransa’da yaşanan siyasi olaylar, iç çatışmalar ve mevki hesapları da bu soluksuz macerada gözler önüne seriliyor.

“Dumas, sanatın zirvesiydi. Hiç kimsenin oyunları ya da romanları onunkilerin üzerine çıkmamıştır, belki bazıları çıkabilir.” George Bernard Shaw

Korku Duvarını Yıkmak

Mustafa Armağan, “Korku Duvarını Yıkmak”ta okurlarının ağzına susturucu takılmış yakın tarih olgularını yeniden düşünmeye çağırıyor. Kitap, hakikat ile düşüncemizin arasına gerilmiş perdeleri yırtmaya, önümüze örülmüş bulunan korku duvarını yıkmaya ve yalanlardan özgürleşmeye bir davet. Erzurum Kongresi, kararlarından tutanaklarına kadar ters yüz edilmiştir. Neden? Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti’nin Mustafa Kemal ve Kâzım Karabekir Paşaların henüz Anadolu’ya tayinlerinin bile çıkmadığı Şubat 1919’da ilk kongresini düzenlediği neden gizlenir? Minyatür bir devlet düzeni kuran Balıkesir Kongresi inkılap tarihlerinde neden geçiştirilir? İstiklal Madalyalı kadın kahramanlarımızdan Kara Fatma 1930’larda neden Rus manastırına sığınmak zorunda kalmıştı? İsmet İnönü’nün annesi Cevriye Hanım’ın başörtülü fotoğrafları, Zübeyde Hanım’ın arkasından Kur’an-ı Kerim okunmasını istediği vasiyetnamesi ve Makbule Hanım’ın her ölüm yıldönümünde ağabeyine mevlit okuttuğu neden unutturulmaya çalışılır? İngiltere Parlamentosu’nda Sevr’le “aptallığın şaheseri” diye dalga geçildiğini, Sevr’i zorla imzalattıktan sonra İtilaf Devletleri’nin her nasılsa “unuttukları”, Yunanistan’dan başka hiçbir devletin onaylamadığını, Vahdettin’in onayından geçmediğini, hele Nutuk’un İnönü’nün cumhurbaşkanlığı döneminde basılmadığını hiç bilmiyoruz.

Kitabı okurken sırlarla dolu bir ormanda yürüyor gibi olacaksınız.

Bazı Kitap İncelemelerimiz:

Gençliği ne kadar tanıyoruz? i-Nesli’nin Kısa Tahlili

İzm’ler Ne Kadar Bizim?

FAHRENHEIT 451- Bütün Kitaplar Yanana Dek

Avrupa Dünyayı Nasıl Fethetti?

Kelambaz

Kelambaz

Tarih • Kültür • Edebiyat • Fikir • Aktüalite

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!