Kelâmbaz

Cumhurbaşkanı Adayı Olursam “Vaatlerim”

Parti arabalarının sokaklarda hoparlör ile seçim müziği açmasını veya anons yapmasını yasaklayacağım. Seçim propagandası için seçim otobüsü, parti dolmuşu gibi vasıtaların mahalle arasında gezerek gürültü kirliliği oluşturması, vatandaşı rahatsız etmesi iptidai ve gereksiz bir çalışmadır.

Beni tanıyanlar bilir, siyasete uzak birisiyim. Evimde televizyon yoktur, gündemi ise sadece günün belli vakitlerinde sosyal medyayı kısa süreli girişlerimle takip ederim. Aktüel gündemi sıkı takip etmeyi boşa vakit harcamak olarak görürüm. Ama içinde yaşadığımız ülkenin gündeminden kendimizi tamamen dışarıda tutmak da imkân dahilinde değil. İster istemez zaman zaman siyasi partilerin veya siyasilerin vaatlerine, mesajlarına günlük hayatta şahit oluyoruz. İçlerinde makul olanlar da var, saçma olanlar da var, fantastik olanlar da.

Acaba ben bir parti başkanı ve cumhurbaşkanlığına namzet olsam ne vaatlerde bulunurum, nasıl bir strateji takip ederim? diye düşündüm. Öncelikle kısa olarak şunu söyleyeyim, ben ülkedeki büyük problemlerin çoğunun siyaset yoluyla çözüleceğine inanmıyorum. Zira cemiyet sebep, siyaset sonuçtur. Şimdi sırayla vaatlerimi ve sebeplerini sıralayayım.

İşte vaatlerim;

  1. Parti arabalarının sokaklarda hoparlör ile seçim müziği açmasını veya anons yapmasını yasaklayacağım. Seçim propagandası için seçim otobüsü, parti dolmuşu gibi vasıtaların mahalle arasında gezerek gürültü kirliliği oluşturması, vatandaşı rahatsız etmesi iptidai ve gereksiz bir çalışmadır.
  2. Önceden 550 olan daha birkaç sene önce ise 600’e çıkan milletvekili sayısını yarıya düşürürüm. Sebebi ise şuan günümüzde 600 milletvekilinin yapacağı işi 300 milletvekilinin de çok rahat yapacağını düşünüyorum. Böylelikle zaten kemiyet azaldığı için keyfiyet artacaktır. Az sayıda vekil, ekipleriyle daha iyi hareket eder. Meclisteki kuru gürültü azalır ve işlerin işleyiş hızı artar.
  3. Devlet kademelerinde zaten olması gerekenden fazla sayıda memur olduğu için zaruret olmadıkça yeni memur almayacağımı açıklarım. Ve emekli olan memurların yerine bir müddet yeni memur almam. Devlet içerisindeki gereksiz bürokrasiyi en aza indirecek adımlar atar, e-devlet uygulamasını daha fazla hizmeti kapsayacak şekilde genişletirim.
  4. Üniversite imtihanlarında önceden 180 olan pandemi döneminde önce 160’a düşürülen sonrasında ise tamamen kaldırılan barajı 220’ye çıkarırım. Böylelikle üniversite imtihanında komik puanlar alarak üniversiteye yerleşmenin ve 4-5 sene devlete yük olmanın önüne geçilmiş olur. Ayrıca ülkenin öğretmen ihtiyacı ne kadarsa eğitim fakültelerinin kontenjanını ona göre ayarlar ve mezun olunca atama bekleme problemini ortadan kalkar.
  5. Aynı uygulamayı, hukuk, kamu yönetimi, iktisat, maliye vs. hemen her bölüm için yapar ve üniversitede okuyan öğrenci sayısını düşürür buna bağlı olarak da kaliteyi artırırım. Böylelikle “5 sene bir bölümde okudum sonra 3 sene KPSS çalıştım atanamadım ve şimdi mezun olduğum bölümle alakasız falan işi yapıyorum” gibi cümlelerin önüne geçilmiş olur. Gençlerimizin hayatının en verimli yıllarını boşa geçirmeleri de en aza indirilir.
  6. İlk ve orta öğrenimde de ciddi ve radikal adımlar atar, kaliteyi artırırım. Mevcut eğitim sistemini milli, manevi ve verimli olacak şekilde dizayn ederim. Ülkemizdeki en büyük problem ne terördür ve işsizliktir ne de başka bir meseledir. En büyük problem eğitim sistemidir. Bütçesiyle sürekli gündem olan Diyanet İşleri Başkanlığının bile bütçesinin 16 katı bütçeye sahip olan Milli Eğitim Bakanlığının eğitim sistemdeki sıkıntıların neler olduğunu ve bunun nasıl düzelmesi gerektiğini bir başka yazıda tafsilatlı bir şekilde ele alacağım inşallah.
  7. Özellikle büyükşehirlerde ve suyun az olduğu şehirlerde su fiyatlarına ciddi zam yaparım. Sebebi ise bizim insanlarımızın cebine dokunmayan noktalarda israf hassasiyetlerinin bulunmayışıdır. Dilimizdeki “sudan ucuz” ifadesi böylelikle tarih olur ve vatandaşımız su kullanımında daha dikkatli olur, su israfı ciddi ölçüde azalır. Ülkenin dört bir yanında su tasarrufu konferansları versek, her gün kamu spotu reklamları yayınlansa, yine de su tasarrufunda ciddi bir mesafe kat edemeyiz. İnsanların bir kulağından girer, diğerinden çıkar. Halbuki su fiyatları cep yaktığında insanlar gerek ev kullanımında gerek ziraî kullanımda kendiliğinden tasarruf modelleri araştırır, tatbik eder ve yeni tasarruf modelleri bile keşfedilebilir.
  8. Ülkenin içinde ayrı bir ülke gibi olan İstanbul’da; trafiğin, kira fiyatlarının, hava kirliliğinin vs. gün geçtikçe artması gibi problemleri çözmek için öncelikle boş arsalara bina yapmayı tamamen yasaklayan yeni kanun çıkarırım. Sadece öncesinde zaten bina bulunan arsaları dönüştürülmesine izin veririm. İstanbul’daki su fiyatlarına Anadolu’ya nispetle daha çok zam yaparım. Doğalgaz, elektrik, petrol ve ulaşımda İstanbul’a ekstra vergiler koyarım. Devlet memurlarının bu pahalılıktan etkilenmemesi için İstanbul’da vazife yapan devlet memurlarına ek ödemeler veya özel indirimler uygular onlar için bu şehirde yaşamayı en kolay hale getiririm. İstanbul’da geçinebilmelerini temin ederim. Bu hayat pahalılığında İstanbul’da geçinemeyen vatandaşların ise Anadolu’ya taşınması için devlet olarak her türlü kolaylığı gösteririm. İstanbul’un bir sanayi şehri değil, aksine sadece kültür, turizm, eğitim ve finans merkezi olmasını sağlarım. Fabrikaların Anadolu’ya nakli, cezaevi, huzurevleri, ruh ve sinir hastalıkları hastanesi gibi illa İstanbul’da olmasına gerek olmayan kurumların tamamını Anadolu’ya taşırım. (Köyden şehre göç meselesini daha detaylı okumak için: Köyden Şehre Çöküş)
  9. Cezaevlerinde kalan vatandaşların mesleki ve manevi eğitimleri için her türlü sivil çalışmayı teşvik eder, cemiyete faydalı olmalarını sağlayacak projelere destek veririm.
  10. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde “Yabancı dilde neşriyat” birimi kurar ve gerek dinimizi gerek tarih ve kültürümüzü doğru bir şekilde anlatan kitap, makale, belgesel vs. yayınlar hazırlatırım. Hazırlanmış olan yayınların hem basılı hem dijital olarak güçlü bir şekilde neşredilmesini sağlardım.
  11. Aynı şekilde TRT World’ün İngilizce yayınları başta olmak üzere, Fransızca, Arapça, Rusça, Çince vs. pek çok lisanda kanallar ve sosyal medya portalları oluşturup dünya basınına ile kamuoyuna yön vermeyi ve ülkenin mesajlarını güçlü bir şekilde paylaşmayı sağlarım.
  12. Şuan hali hazırda dünyanın dört bir yanında altı kıtada ciddi çalışmaları olan TİKA isimli müessesenin bütçesini artırır. Daha aktif olmasını sağlarım. Ayrıca gönül coğrafyamız ile aramızda köprü vazifesi gören Yunus Emre Enstitüsü vs müesseseleri en iyi şekilde destekler arkasında durur, sınırsız kredi veririm.
  13. 6 ay olan mecburi askerliği 5 aya düşürür, 28 gün olan bedellik gününü de tamamen kaldırırdım. Böylelikle bedelli askerlik için başvurular hem artacak hem de hızlanacaktır. Aynı şekilde devletin bakmakla yükümlü olduğu asker mevcudu da azalacak bu sayede geliri artacak, gideri ise azalacaktır. Buradan elde edilen ekonomik hasılat ile istihbarat ve savunma sanayine yatırım yapıldığı takdirde ise ülke emniyetinde herhangi bir aksaklık olmayacaktır.
  14. Gasp, hırsızlık, cinayet, yaralama, tecavüz, uyuşturucu satışı vs gibi âdi suçlar için verilen cezalar caydırıcı olacak. Bunun için hukukçuların hepsinin iştirak ettiği kanun çalışmalarına destek verilerek kanunların revize edilmesi sağlanacak. Mevcut caydırıcı kanunların icrası medyaya servis edilerek, suçla mücadele daha görünür hale getirilecek.
  15. Vergi borçlarında herhangi bir silinme olmayacak. Geçmişte buna benzer tatbikatlarda vergisini ödeyen zararda çıkmış, vergisini ödemeyenin bu yaptığı iş yanına kar kalmıştır. Böyle uygulamalar artık tarihte kalmıştır.
  16. Tarlasını 2 sene üst üste ekmeyen tarla sahibine ya para cezası uygulanacak ya da ceza olarak ekmediği süre kadar tarlası bir başkasına geçici şekilde ihale usulü kullanım hakkı verilecek.
  17. Senelerdir karayollarına yapılan yatırım, büyük ölçüde demiryollarına kaydırılacak. 1 sene içinde mevcut yüksek hızlı tren hattı Karaman’dan Mersin, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Urfa ve Mardin’e bağlanmalı, Konya’dan ise Antalya’ya bağlanmalı. Bir yandan da Ankara’daki hat süratle Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Erzincan üzerinden Erzurum’a oradan da Gürcistan’a ulaşmalıdır. Bütün bu raylı sistemlerde cezaevlerindeki mahkumlar çalıştırılabilir. Böylece yolcu ve mal taşımacılığı karayoluna nazaran ciddi nisbette düşecek bunun neticesinde de maliyetler azalacak ki ticaret ve turizm ise canlanacaktır.
  18. Kamu giderlerinden yapılacak tasarruf ile rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir, çevre dostu ve yüksek kar marjlı enerjilere yatırım yapılacak.
  19. Kadın hakları noktasında da kanunlar eliyle erkeklere yönelik zulmün son bulmasını temin ederim. 6284 nolu kanun gibi nafaka meselesi gibi probşemleri makul bir şekilde adalet çerçevesinde çözerim. Böylelikle erkeklerin haklarının gaspına ve pozitif ayrımcılığı adaletsizlik aşamasına taşındığı için çözüm bulunur. Yolda trafikte yada herhangi bir ortamda bir kadın bir erkeğe bir iftira attığında ve erkeğin kesin delili yoksa yıllarca boş yere hapis yatabilir ve sosyal medyada linçlenebilir. Nafaka vs gibi konulardaki mağduriyetler düzeltilerek cemiyet yapımız ciddi tahribata uğramaktan kurtulur.
  20. Mülteciler konusunda da sınırlardan kaçak geçişlere sert tedbirler alınır ve göçmen politikası sistemli ve planlı bir şekilde yürütülür.
  21. Milletimiz için can tehlikesi olan sokak köpekleri meselesini en kısa zamanda çözerim ve başıboş köpekleri bir an önce devlet eliyle toplatırım.

Bu yazının farazi bir deneme yazısı olduğu açık. Aslında bu vaatler ülkede tebarüz eden problemlerin ve ihtiyaçların bir tespitidir. Daha yazacak maddeler çıkar ama uzatmamak adına burada kalalım.

Esasen aklın yolu birdir; makul, mutedil ve insaflı kimseler sıraladığım bu maddelerin hiçbirine itiraz edemeyecektir. Zaten bu başlıkların pek çoğuyla alakalı gündemler de oluşmuştur. Mesele ehemm-mühim, öncelik-sonralık meselesidir.

Yazıyı okuyan herkesin de kabul edeceği üzere maddelerin tamamı uygulanabilir vaatler… Bunları yapmak için tek şey gerekir o da irade koymak. Karar verilir, kanuni zemini hazırlanır ve harekete geçilmiş olur. Tabi bu maddelerdeki gibi herkesin ortak bir akılda buluşabildiği problemlerde siyasi çatışmalardan da kurtulmak gerekiyor.

Yukardaki vaatleri verdiğimiz bir seçim çalışmasında seçimi kazanamayacağımız çok açıktır. Sebebi ise ülkemizde mevcut sistem içerisinde herkesin uzun vadeli düşünmek yerine kendi küçük çıkarının peşinde gitmesidir. Bu sebeple ülkemizde büyük ilerlemeler olamıyor. Bu küçük çıkarları öncelemeyen bir iktidarın da seçim kazanma şansı yok. Batıda demokrasiden önce burjuva sınıfı ülkenin bütün sistemini tasarladı, oturttu. Eğer bu sistem demokrasi öncesi kurulmamış olsaydı Batıda da kalkınma kolay kolay olmazdı. Bizim şuan için soylu sınıfımız zaten yok ayrıca bir orta sınıfımız teşekkül edip de askeri ve sivil bürokrasiden pay çalıp ülke yönetimine de ortak olamadı.

Peki siz bana karşı bir cumhurbaşkanı adayı olsanız vaatleriniz neler olurdu?

Ahmet Faruk Şenkaya

Ahmet Faruk Şenkaya

İlahiyat fakültesi mezunu,
Yazı yazmasının sebebi; yazarken hem kendisi birşeyler öğrenmek hem de öğrendiklerini başkalarıyla paylaşmak,
Herhangi bir iddiası yok.

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!