Kelâmbaz

Ajanlık: Bitmeyen Mücadele

“Casusluk bir satranç gibidir; bazen kazanmak, bir piyona kalır.” / Sait Yılmaz

İnsan istihbaratı, daha da bilinen ifadelerle casusluk veya ajan olarak isimlendirilmektedir. Tarihin en eski zamanlarından beri insanlığın bilgi almak için yaptığı faaliyet türlerindendir. İnsan istihbaratı, tarihin ilk döneminde insanların doğayı, çevreyi ve tehditleri algılamak için keşif amaçlı yaptığı davranışlardandır. Çinli General Sun Tzu, “Savaş Sanatı” isimli kitabında istihbaratın ve casuslukla elde edilmiş gizli bilginin hükümdarlar ve komutanlar için ehemmiyetini şu cümlelerle anlatır: “Ordunun casusluk kanadını en iyi kullanan hükümdar bilge hükümdar, en iyi değerlendiren komutan ise usta komutandır. Casusluk, sonuç getirir. Ordunun harekâttaki başarısı, casusların becerisi ile orantılıdır.” (Tzu, 1971, s. 149). Casuslukta bu görevi yürüten kimseler her zaman için kendi çıkarlarını, inançlarını, hissiyat ve hasretlerini bir yana bırakarak tarafından vazifelendirildiği gücün onu sevk ettiği şekilde çalışmalar yapar. Casusluk faaliyetinin temelinde diğer insanların ihtiyaçlarını, zaaflarını, inançlarını, duygularını, hedeflenen noktaya varmak için bir merdiven olarak kullanmak yatmaktadır (Yılmaz, 2019, s. 314).

İstihbaratta daima gizlilik esastır; casusluk faaliyetlerinde, devletlerin gayrimeşru çocukları olarak da ifade edilen ajanlar, açığa çıktıkları andan itibaren devletler tarafından hiçbir zaman sahiplenilmez. Devletler tarafından sahiplenilmeyen ajanlar, güçsüz ve zayıf bir şekilde ortada kalacağından casusluk faaliyetinde yetiştirmek için insan bulmak buradan da anlaşılacağı üzerine çok zordur. İnsanın en tabii hissî ihtiyaçlarından biri olan yaptığı hizmetlerin taltif edilmesi, casusluk faaliyetlerinde pek yapılamaz. Bunun esas sebebi, yaptığı hizmetlerin gizli kalmasından ötürü geniş halk kitleleri tarafından hiçbir zaman bilinememesidir.

Ajan Nasıl Seçilir?

Casusun yetiştirilmesinde karakter analizlerinin doğru yapılması gerekmektedir. Yaptığı hizmetlerin geniş kitleler hatta hiç kimse tarafından bilinmemesinden ötürü insanlar tarafından takdir edilme ihtiyacına aldanmayan, soğukkanlı ve karakterli insanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Karakteri çelikten; fedakârlığı, gayreti yüksek olan insan bulmanın çok zor olması, insan istihbaratın çetrefilli yönlerindendir.

Devletlerin, kurumların, şirketlerin ve önemli siyasi, sosyolojik liderlerin yanlarında yıllarca bulunarak başka bir güce hizmet etme durumunda olan casuslar; kendi özel hayatlarını, aile hayatlarını ellerinin tersiyle iterek yüksek düzeyde motivasyonla hizmet etmektedir. Bir devlet veya güç, casusluk faaliyetlerini kullanmak istiyorsa yetiştirdiği elemanın motivasyonunu yüksek düzeyde tutup ulvi değerlerle onun karakterini beslemek zorundadır. Yüksek düzeyde motivasyon sağlanmadığı takdirde casusluk faaliyetini yürüten şahıs, elde ettiği bilgileri para karşılığında ve herhangi bir dünyevi çıkar karşılığında karşı tarafa veya üçüncü tarafa satabilmektedir. Aynı şekilde casusluk faaliyetini yürütenlerin yaptığı çalışmalar gizlilik esasına dayalı olduğu için nerede, nasıl, hangi bilginin sahibi olduğu bilinemediğinden sahada faaliyet yürüten casusun denetlenmesi çok zordur. İnsanın yaşama arzusu her zaman ön planda olacağından en ufak bir yanlış hareketinde, casusluk faaliyetlerini yürüten istihbaratçı açığa çıkacak, ölümün soğuk yüzü ile karşılaşacaktır. Belki yıllarca verilen bütün emekler boşa çıkacağı, karşı istihbarat çalışmasının yürütüldüğü ülke tarafından deşifre edileceği gibi diğer devlete karşı onun üzerinden bilgi aktarımı da yapılabilecektir. Deşifre olan ajan, hasım devlet tarafından farklı yönlere çekilerek yanlış strateji ve taktik uygulanması sağlanabilir. Bunun içindir ki elde edilen veriler çok iyi analiz edilip ona göre strateji ve taktik oluşturulması gerekmektedir. İnsan istihbaratının belki de en zorlu tarafı, insanla gelen insanın zaaflarıdır. Her insanın zaafı olacağı düşüncesi, hiçbir zaman akıldan çıkartılmamalıdır.

İnsan istihbaratı için devletler genellikle göç yollarından veya göç nüfusunun fazla olduğu yerlerden eleman temin etmektedir. Devlet, belki yıllarca uykuda bulundurduğu ajanını gerektiği durumlarda uyandırarak istihbarat faaliyetlerini yerine getirir. Yıllardır uyuyan bir ajanın istihbarat faaliyetlerine girişmesi -çevresinde elde ettiği güven uzun yıllar sonrasında teşekkül ettiğinden- pek fazla dikkat çekmeyecektir. Uykudan uyanan ajan, verilen görevi layıkıyla yerine getirmek için insan ilişkilerini daha rahat kullanabileceğinden devletlerin veya kurumların en mahrem bilgilerine hızla ulaşabilecektir.

Açık istihbarat ve teknik istihbarata nazaran insan istihbaratı, tarihin ilk dönemlerinden itibaren en çok kullanılan istihbarat yöntemi olmuştur. İnsan istihbaratının en önemli pozitif katkısı, açıkla ve teknik istihbaratla ulaşamadığı en hususi bilgilerin korunduğu birimlere sızabilme kabiliyetine sahip olmasıdır. Devletler, en mahrem bilgilerini -açık ve teknik istihbarat faaliyetlerini bildikleri, teknolojik imkânları en asgari düzeyde kullandıklarından dolayı- olağanüstü derecede gizli tutma gayretindedir. Bu yüzden bu bilgilere ulaşılmasının tek çaresi olarak insan istihbaratı karşımıza çıkmaktadır. İnsan istihbaratında eğitimin de önemi çok büyüktür. İstihbarat örgütlerinin eğitmen kadrolarında bulunan casus uzmanları, kurnaz ve kıvrak insan zekâsı ile pozitif imkânları birleştirerek sürekli yeni teknikler geliştirir (Yılmaz, 2019, s. 315).

Yurt Dışı Görevi

İnsan istihbaratı ile ilgili verilebilecek diğer bir bilgi ise yurt dışında faaliyetlerini yürüten ajanların faaliyetlerini yürütmek için iki tür maske kullanmalarıdır. Bunlar, resmî ve gayri resmî maskedir. Resmî maske; yurt dışında görevlendirilecek ajanların, diplomatik dokunulmazlık sağlanmasıyla görevlendirilmesidir. Resmî maskeyle operasyon yapan ajanlar, uluslararası anlaşmalar dâhilinde diplomatik dokunulmazlığa sahip olduklarından rakip devletler bu tür ajanlara dokunamaz. Bu ajanlara yapılabilecek tek hamle, bunların sınır dışı edilmeleri olacaktır. Böylece diplomatik dokunulmazlığa sahip olduğundan, ajanın elindeki bilgi ve veriler korunabilecektir. Fakat rakip istihbarat örgütleri ve diğer rakip devlet teşkilatları diplomatik dokunulmazlığı bulunan diplomatlara karşı ayrı bir dikkatle tedbir aldığı için resmî maskeye sahip ajanların çalışma alanları sınırlı olmaktadır. Gayrı resmî maskeye sahip ajan ise ev sahibi istihbaratın karşı koyma birimleri tarafından takip ve gözetimi altında tutulamaz. Bunun için gayrı resmî maskeye sahip ajanın yaptığı faaliyetler sınırlı değildir. Fakat bunlar da resmî maskeyle görev yapan ajanlara nazaran üst düzey devlet yetkilileri ve organları ile daha az iletişime geçebilmektedir. Devletler için en gayri resmî maskenin avantajı, diplomatik krizleri önlemesidir: Deşifre olan ajan, bağlı olduğu devlet tarafından sahiplenilmediğinden onun yakalanması iki ülke arasındaki dış politika ilişkisine negatif şekilde yansımaz (Güner, 2017, S. 32).

Modern istihbaratta insanın yetiştirilmesi önemli olduğu gibi teknik ve politik bilgi düzeyi yüksek uzmanların yetiştirilmesi de önemlidir. Sosyo-politik düzeyi yüksek olan insanların istihbarat faaliyetlerinde etki alanları çok daha fazla olabilmektedir. İstihbarat elemanlarını saha ve büro elemanları olarak ayırsak bile ikisinin de insan istihbaratı üzerine malumat sahibi olmak zorunluluğu bulunmaktadır. Sahada bulunan ajanların faaliyetlerini yürütebilmesi için endüstriyel, teknik ve hukuki alt yapılarının da güçlü olması gerekmektedir. Profesyonel bir istihbaratçının vazifesinin seviyesi ve şartlarına hazırlanması için belli bir eğitim ve öğretim faaliyeti gereklidir. Bunun için yetişmiş eğitimci kadrolarına, çeşitli sahalarda mütehassıslara, bütün bunları bir araya getiren kurumlara ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacın karşılanması da büyük bir ekonomik güçle olmaktadır. Bununla birlikte iyi yetişmiş, işinde uzmanlaşmış bir ajan, çoğu zaman dünya savaşlarının bile seyrini değiştirebilmektedir.

Eli Cohen

İnsan istihbaratının önemine dair birkaç örnek verecek olursak İsrail’in ünlü casusu Eli Cohen, Arjantin’de ajanlık faaliyetlerini başarıyla yürüttükten sonra bir iş adamı gibi Şam’a dönmüş ve iş dünyasında önemli bir yer tutmuştur. 1962’de Suriye’de ticari faaliyetlerini yürüten Eli Cohen, Suriye Savunma Bakanı ile iyi ilişkiler geliştirmiştir. Savunma bakanına yardımcılık edecek kadar onunla yakınlaşma sağlamıştır. Altı Gün Savaşları sırasında Cohen, İsrail’in işine çok yarayabilecek bilgileri İsrail’e aktararak savaşın kazanılmasında önemli bir yer tutmuştur.

Bir diğer örnek ise Amerikalı casus James Angleton’dur. Angleton, İkinci Dünya Savaşı esnasında Londra’da edebiyat eleştirmeni ve editör olarak çalışıp kendini göstermiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle soğuk savaş döneminde birçok Sovyet ajanının sızma girişiminde bulunurken fark edilmesinde başarılı çalışmalar yürütmüştür. Bu başarılarının sonucunda CIA’nın kurucu kadrosuna girmiştir. Geçtiğimiz yüzyılda bunun gibi insan istihbaratı örneklerini çokça görmekteyiz.

Etki Ajanları

21. yüzyıla gelindiğinde insan istihbaratının değişimi ve dönüşümü gerçekleşmiştir. Artık insan istihbaratı, ekseriya teknik cihazların yerleştirilmesi veya daha da mühimi, etki ajanlarının faaliyetlerinin yürütülmesi maksadıyla kullanılmaktadır. Etki ajanları, hasım olunan devletin; sosyolojik, siyasi ve ekonomik kanaat önderlerinin; devletin karar alıcı organlarının kararlarını, zihinsel yapılarını manipüle ederek onları değiştirmeye çalışmaktadır. İstihbarat örgütlerinin her daim hedefi, karşı istihbarat örgütüne eleman sızdırmaktır. Bu, çok zahmetli ve zaman isteyen bir süreç olduğundan günümüz şartlarında bunun tatbikatı gitgide zorlaşmaktadır. Zorlaşmanın nedenlerini sıralayacak olursak bilgi ve teknolojideki gelişim, fertlerin geçmişlerinin örtülü hâle getirilmesindeki problemler, güvenlik araçlarının gelişmesiyle göz, damar ve benzeri kimlik tanıma işlemlerinin kullanılması ve istihbarat örgütlerinin bu konuda kendi içinde aldıkları tedbirleri artırmalarını sayabiliriz.

İnsan istihbaratının günümüzde kullanıldığı bir diğer alan ise hasım olunan ülkenin fikir ve kültür hayatına tesir edebilecek kişilerin yetiştirilmesi ile hasım olunan ülke toplumunun manipüle edilebilmesidir. Genellikle medya kuruluşları vasıtasıyla kendi alanında uzmanlaşmış olarak nitelendirilen akademisyenler ve yazarlar, toplumu yönlendirmek için demeç ve ifadeleriyle sistematik bilgi kirliliği ve kargaşa üreterek toplumu kendi istediği noktaya çekmeye çalışmaktadır. Yetiştirilmiş ve entelektüel olarak donatılmış istihbarat elemanları, hasım olunan ülkeye giderek o ülkenin ictimai, siyasi, kültürel ve dinî hayatına nüfuz etmeye ve siyasi karar mercilerini toplumsal refleksler üzerinden etkilemeye çalışmaktadır. İnsan istihbaratının buradaki önemi; yetişmiş bir ajanın, hasım olunan ülkede kariyer sahibi olarak sözü dinlenen bir kanaat önderi hâline getirilmesiyle sosyal mühendislik çalışmaları yapılmasını daha da kolay hâle getirmesidir. Bu yöntemle hasım ülke, toplumsal hadiselerle zayıflatılıp siyasi ve ideolojik çatışmalarla o ülkenin stratejik planlarına etki edilebilmektedir.

İstihbaratın dış politika ve millî güvenlikle ilgili önemli bir boyutu da örtülü operasyonlardır. Uzmanlara göre örtülü operasyonlar dış politikanın karanlık boyutudur. Örtülü operasyon, bir devletin veya devlet dışı aktörün iç işlerine karışılmasıdır. Örtülü operasyonların sonucu, bilinir ve gözle görülebilir. Fakat sonucun hangi kaynağa dayandığının bilinmemesi gerekir. Örtülü operasyonlar dış politika hedeflerine ulaşmada bir liderin etkisiz hâle getirilmesi, hükûmetlerin devrilmesi veya iç çatışma çıkarılmasıyla ilgilidir. Siyasi müdahaleler, vekâlet savaşları, liderlere rüşvet verilmesi en yaygın örtülü operasyon türleridir.

Devletlerin kararlarını etkileyecek ajanların devşirilmesi özellikle son yüzyılda ABD ve İngiliz istihbarat servislerinin dış politika hedeflerine ulaşmada çoğunlukla kullandıklarını bir teknik araç olmuştur. Mesela İran’da petrolün Başbakan Muhammed Musaddık tarafından Mısır devletine devredilmesinden sonra, ABD ve İngiltere’nin Orta Doğu’daki çıkarlarına ters düştüğü için ABD ve İngiltere, siyasi örtülü operasyonla meşru İran hükûmetini 1953’te değiştirmiştir. Meşru bir hükûmetin devrilmesinde ABD’nin fail olduğu, Başkan Obama tarafından Haziran 2009 Kahire konuşmasında belirtilmiş, CIA ise 2013’te yayımladığı belgelerle süreçteki rolünü resmen kabul etmiştir (Obama, 2009; The National Security Archive, 2013). Bütün örtülü operasyonlarda ajanlar daima başrol oyuncuları olmuştur.

Teknik imkân ve yeteneklerin arttığı bu çağda ajanlık faaliyetleri gözden düşmüş gibi gözükse de bütün teknik imkânlar insan faktörünün eliyle kullanılmaktadır. İstihbarat=bilgi ve analizdir. Bilgiye ulaşmada insan zekâsının ve berraklığının her zaman vazgeçilmez olduğu bir gerçektir. Çoğu zaman önem verilmeyen, basit bir muhbir gibi görülen ajanlar vasıtası ile tarihin seyrinin nasıl değiştirildiği, tarihin tozlu yaprakları arasında saklıdır.

Faydalanılan Kaynaklar:

SUN Tzu, 1971, s. 149.

Obama, 2009; The National Security Archive, 2013.

Yusuf Görkem Güner, İnsani ve Teknik İstihbarat Kapsamında Modern İstihbarata Karşı Koyma, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2017.

Sait Yılmaz, Temel İstihbarat, 2019.

Merve Seren, Stratejik İstihbarat ve Ulusal Güvenlik.

Yazarın Konuya İlişkin Diğer Yazısı:

Güvenlik Politikalarının Gelişimi

Ali Yarış

Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Lisans Öğrencisi

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!