Kelâmbaz

Gereksiz Ambargo Türk Basınını Öldürüyor

Hayatımızın her alanını kuşatan ve “yeni medya”nın oluşmasını sağlayan internet, dolayısıyla yeni medya araçları sayesinde halk, izleyici konumundan üretici konumuna geçti. Artık ana akım medyada istenmeyen kişilere ambargo ya da sansür uygulamanın bir anlamı kalmadı. Son yaşanan pek çok hadise de milyonlarca dolar harcanan televizyon kanalları ve gazetelere gündem oluşturması için bir ihtiyaç kalmadığını gösteriyor.

Geleneksel basında öğrenilen haberlerin çoğu, karmaşık ve değişik olaylar arasından izleyiciler veya okuyucular için seçilir ve belirli kaideler çerçevesinde yayımlanır. Medya kurumları, istediği bir konu ya da olaya ağırlık vererek halkın gündemini belirler. Medya kuruluşları gündem belirlerken haberler üzerinde kontrol mekanizması kurar ve böylece iktidarın sürdürülmesini sağlar. İletişim akışını kontrol edenler, insanlar üzerinde iktidar kurma gücünü de ellerinde tutar.

Sosyal Bilim Uzmanı Donald Shaw ve Maxwell McCombs bu meseleyi 1972’de yayımladıkları bir makalede, “Kitle iletişim vasıtaları ne düşüneceğimizi söylemekte başarılı olmayabilir fakat ne hakkında düşüneceğimizi söylemekte çok başarılıdır.” tespitleriyle hülasa eder (Maxwell E. McCombs, 1972).

Sosyal Medya Bizi Yapay Gündemden Kurtarıyor

Teknolojiye bağlı gelişen kitle iletişim araçları, günümüzde farklı bir boyut kazandı. Özellikle internet, artık hayatımızın her alanını kuşattı ve “sosyal medya”nın oluşmasını sağladı. Yeni medya araçları sayesinde halk, izleyici konumundan üretici konumuna geçti. Artık internet bağlantısı olan herkes kendi haberini, hikâyesini ve fikirlerini, herhangi bir medya şirketinin altında çalışmaya ihtiyaç duymadan kamunun beğenisine sunabiliyor. 

İnsanların bir kuruma bağlı olmaya ihtiyaç duymadan kendi hikâyelerini yayabilmesi ve halkın gündemini belirleyebilme fırsatını elde etmesi sayesinde büyük haber kanallarına ve gazetelere olan ihtiyaç göreceli olarak azaldı. Ancak Türkiye’de medyanın son ahvali inanılmaz derecede enteresan. Halkın ve hükûmetin gündeminde olan gelişmelerin bazıları artık medya tarafından dile getirilmiyor ve birtakım kişilere gereksiz ambargo uygulanıyor.

Cumhurbaşkanlığının Gündemi Bile Görmezden Geliniyor

Geçtiğimiz Ekim ayında eski Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk, YouTube üzerinden Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç ile yaptığı mülakatı yayımladı. Bülent Arınç mülakatta, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) için “Bir faciadır!” demiş ve “Çevremde bu felaketi yaşayan o kadar çok insan var ki ben onlara acıyorum, merhamet ediyorum. Aslında onlardan da özür diliyorum.” ifadesini kullanmıştı. 31 Ekim’de yayımlanan videoda Arınç’ın bu açıklaması sosyal medyada gündem olmuş, bilhassa en çok konuşulan konuların takip edilebildiği sosyal medya sitesi Twitter’ın gündem listesinde, 2 gün boyunca ilk 10’da yer almıştı.

Arınç’ın açıklamasının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplanan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu, bu tartışmayı gündemine taşımış ve toplantı ardından konuyla ilgili resmî açıklama yapmıştı. Halkın ve Cumhurbaşkanı’nın gündeminde olan bu konu, geleneksel medya tarafından görmezden gelindi. Halkın hangi konuda düşünmesi gerektiğine karar verecek olan medyanın basılı ayağı olan gazeteler, bu açıklamaları manşetlerine taşımadı. Ancak Sözcü gazetesi, Arınç’ın açıklamalarını eleştirerek olayı sürmanşetten verdi. Televizyonlarda ise bu meseleye sadece tartışma programlarında değinildi.

Türk Basını Üç Maymunu Oynuyor

Türk siyasetinin 2019 ajandasında en çok konuşulan konulardan biri de eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın parti kurma çalışmalarıydı. Halkın en çok konuştuğu konulardan biri olmasına rağmen bu iki partinin kuruluş çalışmalarına karşı Türk medyası bu süreçte üç maymunu oynadı. Mesela, Davutoğlu’nun parti tanıtım toplantısına neredeyse bütün haber kanalları ilgisiz kaldı. Yalnızca Habertürk ve Haber Global kanalları yaklaşık 15 dakika bu tanıtım programına yer verdi.

Haber değeri taşıyan bu iki olayın da basına yansımamasına rağmen halkın bu konuyu konuşması, medya patronlarını düşündürmeli. Medya patronları, artık halkın gündemini belirlemekte yetersiz kaldıklarını ve bu nedenle kendilerine karşı antipati oluştuğunu idrak etmeli.

Hatadan Dönmek İçin Hâlâ Fırsat Var

Türkiye’de günlük haberleri internetten takip etme oranı yüzde 62’ye ulaştı (teyit.org, 2019). Hâl böyleyken geleneksel medya, insanların internetten öğrendikleri olayları görmezden gelirse elindeki gündem belirleme gücünü gün geçtikçe kaybeder ve kendisine izleyici bulamaz.

teyit.org

KONDA’nın yaptığı son ankete göre televizyona güven yüzde 72 oranındayken internet sitelerine yüzde 15, sosyal medyaya ise yüzde 6 seviyesinde (KONDA, 2019). İnsanlar televizyonu hâlâ güvenilir bulurken televizyon kanalları bu fırsatı kaçırmamalı ve gerçek gündemi görmezden gelmemeli. 

KONDA

Verilerde önemli mesajlar var: Geleneksel yayıncılar, gündem üzerindeki kontrollerini kaybediyor. Böylece okuyucunun tercihlerine yönelik haberleri öne çıkaran sosyal medya sitelerinin önemi artıyor. Buna rağmen insanlar hâlâ değer üreten geleneksel haber organizasyonlarını istiyor. Çünkü insanlar, duydukları haberlerin profesyoneller tarafından onaylanmasına veya detaylandırılmasına muhtaç. Haber organizasyonları, gelecekteki değişimlere de ayak uydurmak zorunda ancak bunu yaparken okurun/izleyicinin güvenini sarsmamaları ve tarafsızlıklarını korumaları gerekiyor.

Netice

Halkın gündemini belirleme amacıyla kullanılan basın kuruluşları, sosyal medyanın da ortaya çıkmasıyla bu konudaki yeterliliklerini kaybediyor. İnsanlar hâlâ televizyon haberlerine güvenirken ana akım medyanın, toplumun gözü önünde bulunanlara ambargo uygulaması bu güveni sarsmaya yönelik bir tehdit.

Artık ana akım medyada istenmeyen kişilere ambargo ya da sansür uygulamanın bir anlamı kalmadı. Son yaşanan pek çok hadise de milyonlarca dolar harcanan televizyon kanalları ve gazetelere gündem oluşturması için bir ihtiyaç kalmadığını gösteriyor. Bir sosyal medya hesabından bile ülke gündemi belirlenebiliyor.

Kaynakça

KONDA. (2019, Kasım). KONDA Medya Raporu. konda.com.tr: http://konda.com.tr/wp-content/uploads/2019/12/KONDA_MedyaRaporu_HT2018.pdf adresinden alındı.

Maxwell E. McCombs, D. L. (1972, Ocak 1). The agenda-setting function of mass media. Public Opinion Quarterly, 176-187.

teyit.org. (2019, Ocak). Medya Kullanımı ve Haber Tüketimi. teyit.org: https://teyit.org/wp-content/uploads/2019/01/medya-kullanimi-ve-haber-tuketimi-teyit-ocak-2019.pdf adresinden alındı.

Oğuz Han Şimşek

Oğuz Han Şimşek

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!