Kelâmbaz

Amerika’nın Endülüsü

World’s fair yani Expo (Dünya Fuarı), ilk defa İngiltere Prensi Albert’in teşvikiyle 1851’de organize edilmiştir. Muhtelif şehirlerde tertip edilen bu organizasyon, günümüze kadar intikal etti. Mimarlık tarihine renk katan bu fuar aynı zamanda Endülüs İslam mimarisini Amerika Kıtası’na taşıyan unsurdur.

Sanayi için elzem olan, demir ve kömür gibi ham maddeleri hayli fazla olan İngiltere devleti, sanayi devrimini gerçekleştirmiş ve dünya siyasetinde söz sahibi olmuştu. Alman uyruklu Prens Albert’in (ö. 1861) telkiniyle 1851 yılında Londra’da ilk defa Expo fuarı tertip edilmiştir. Tamamen gövde gösterisi olan fuar hayli rağbet görmüş ve diğer Batı devletlerinde alakasını çekmişti. Fuara ev sahipliği yapabilmek için kesenin ağzını açan devlet ricali, elinden gelen gayreti göstermiştir. Hatta öyle ki sırf Expo için Paris şehrine Eyfel kulesi inşa edilmiştir. Londra, Berlin, Viyana ve New York gibi muhtelif şehirlerde tertip edilen fuar, mimarlar için son derece ehemmiyet arz ediyordu. Farklı medeniyetlerin şah eserlerini müşahede eden mimarlar, bu güzelliği kendi memleketine taşımakta bir beis görmemişler. Milyonlarca insanın alakasını celbeden fuar, devlet ricalinden sanat dünyasına birçok insana kapılarını açmıştır. Sultan Abdülaziz dahi 1867 yılında bizzat iştirak etmiştir. 

1900’de Paris’te tertip edilen fuarda, Avrupa’nın şark hayranlığını görmek mümkündür. Zira bu hayranlıkları kıtaları aşmış ve Latin Amerika’ya kadar uzanmıştır. 19. yüzyılda garplılar indinde romantik belde olarak bilinen Endülüs, mimari ile ziyaretçilerini adeta mest ediyordu. Bu alakanın farkına varan İspanya hükümeti, katılmış olduğu birçok fuara, Endülüs mimarisini taşımıştır. İspanya ile yakın münasebeti olan Latin Amerika, bu eserlerden memnun kalmış olacak ki, kendi topraklarında aynısı inşa etmekten geri kalmamıştır. Meksika’dan Arjantin’e Şili’den Küba’ya uzanan Endülüs mimarisi, Latin ve Orta Amerika’da yerini alıyordu. 

Palacio la Alhambra

Şili’nin Santiago şehrinde Belediye Başkanı olan Francisco Mercado, şehrin ihtişamına yakışır bir binanın inşa edilmesi ister. Bunun için mimar Manuel Aldunate’yi vazifelendirir. Mimarın, Endülüs ve Mağrip ülkelerini gezmesini ve o güzel mimariyi Santiago’ya taşımasını istenir. Bunun üzerine mimar, meşhur Elhamra’yı en ince teferruatına kadar taklit eder. Uzun yıllar Şili Güzel Sanatlar Merkezi olarak kullanılan bina, 2010 depreminde hasar görmüş ve tadilatın ardından tekrar eski hüviyetine kavuşmuştur. Fas Meliki, tadilat için maddi destekte bulunmuş ve en gözde mimarlarını Şili’ye göndermiştir. Santiago’nun en güzel binalarından olan ‘Palacio la Alhambra’ (Elhambra Sarayı) bugün hala turistlerin ziyaretgahıdır. 

Castillo la Glorieta ve Kiosco Morisco

Bolivya’nın başkenti Sucre’de bulunan ‘Castillo la Glorieta’, (La Glorieta Kalesi) farklı stilleri bir arada barındıran nadir eserlerdendir. Endülüs’ten Bizans’a Çin’den Gotik mimarisine kadar uzanan bu eser Bolivya tarihinde mühim rol oynar. La Glorieta Prensliğine ev sahip yapan bina, günümüzde ‘Milli Abide’ olarak yer alır. 1884 New Orleans ve 1902 Saint Louis Fuarı’nda sergilenen ‘Kiosco Morisco’ (Mağrib Köşkü) ise, Meksika’nın başkenti Meksiko şehrinde bulunmaktadır. Tamamen şark mimarisini hatırlatan bu binalar günümüzde müze veya üniversite olarak kullanılmaktadır. Bu iki eserden başka Rio de Janeiro’da bulunan ‘FioCruz’, Panama şehrinde ‘Palacio de las Garzas’ ve Küba’da ‘Palacio de Valle’ eserlerini saymak mümkündür.

Latin Amerika’dan ziyade, Amerika Birleşik Devletleri’nin sinema ve tiyatro sahiplerinin de dikkatini çeken Endülüs mimarisi, ABD’ye ulaşmıştır. 1914 yılında Texas eyaletinin El Paso şehrinde inşa edilen ‘The Alhambra Theatre’ klasik bir Endülüs binasıdır. Günümüzde faaliyetini sürdüren tiyatro, ABD’de bu tarzda inşa edilen ilk eserdir. 1929’ Atalanta’da inşa edilen ‘Fox Theatre’ ise belki de en güzel eserdir. Mısır mimarisini hatırlatan tiyatro, adeta görenleri mest etmektedir. San Francisco şehrinde bulunan ve iki kuleye sahip olan ‘Alhambra Theatre’ zahiren Endülüs camilerini hatırlatır. Fakat inşasından bu yana daima tiyatro olarak kullanılmıştır. Bu ve buna benzer binalar kimi zaman şark hayranlığından kimi zaman farklı sebeplerden inşa edilmiştir. 

İlyas Ünlü

Marmara İlahiyat ve Ruhr-Üniversitesi Şarkiyat mezunu
Muallim

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!