Bu hususta ahkâm kesmeyeceğim, zira buna salahiyetim yok. Sadece hayatın örsünde acılar balyoz misali üzerime inerken, kalbimden etrafa saçılan kıvılcımların birazını paylaşmak istiyorum:

Dostluk, hayat normal akışında seyrederken anlaşılmaz. Her şey tıkırındayken, dostunuz yoktur. Sadece gölgeler vardır.

Kurşun, hapis, sefalet, keder ve çaresizlik kapkara bir örtü misali dünyanıza çöktüğü bir sırada; hakiki dostunuz karanlıklar içinden size doğru ilerler ve elini omzunuza koyar. İşte o zaman tanışırsınız dostunuzla. O zamana dek kimliği meçhuldür.

“Bir ekmeğim varsa, yarısı senindir” diyenler olur. Düşmeye görün, kapınızı çalmaz olurlar. Cüzzamlıdan kaçar gibi kaçarlar sizden. Sözünüz itibarsız, bilginiz kifayetsiz, tecrübeniz kıymetsiz olur. Boşuna dil döker durursunuz. Göz ucuyla süzülür, öylece sürüncemede bırakılırsınız.

“Gidelim; deyince, ceketini alıp yola koyulan dostlar…” diye söze başlamayın; “Bekâra karı boşamak kolay” yakıştırmasına muhatap olursunuz.

Dostluk ve mertlik ayrılmaz bir bütün. Mert olmayan hakiki dost olamaz. Nâmert; gölgesinde yatılacak haysiyet ve şerefe sahip değildir. Canını isteyin, destek istemeyin. Yılan gibi kıvrılırlar.

Ey benim sevgili dostum!

Sana yaslanmak ve hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Bir ömürdür seni bekliyorum. Akıl terazisinde tartılmaktan, müdârâ edilmekten… usandım. Bütün kusurlarımla kucaklayabilir misin? Dostluğunu hak edecek liyakate sahip olamadım. Ama düşmanlığım da olmadı. Maskeli simâlar ülkesinden götür beni. Omuzlarda taşırcasına.

Tokmağı kapıya vurur gibi, alnımı seccadeye vuruyorum. Bu kapı bir gün açılacak. Hasırdaki örgünün deliklerinden sana bakıyorum; zindandaki parmaklıklardan, ziyaretime gelen dostuma bakarcasına. Bu kapı açılacak, hürriyet gelecek ve hakiki dosta kavuşulacak. İnanıyorum.

Mevlana der ki, “Senin anlayışın kıt olduktan sonra, benim bildiklerimin ne ehemmiyeti var”? Benim kıt olan anlayışımı hoş görecek bir dost arıyorum. “Nâmertten bir şey isteme” demişti sevdiğim bir kişi. Peygamber efendimiz, Rabbimizden kendisine dostlar ihsan eylemesini dilemişti. Bu sünnete uyarak, dostlarıma dua ediyor; hakiki dostların çoğalmasını Rabbimden niyâz diliyorum.