Kelâmbaz
Bir Gencin Tefekküründen: "Allahın varlığını inkar mümkün mü?"

Bir Gencin Tefekküründen: “Allahın varlığını inkar mümkün mü?”

Günümüz insanının, bilhassa gençlerin işi çok zor. İnsanın imanı her an saldırı altında. Nitekim benim de liseye yeni başladığım sıralarda içimde bir ses cılız da olsa aykırı şeyler söylerdi. Sonra cevap vereceğim diye uğraş dur. İşte bu uğraş beni Allah-ü Teala’nın varlığına dair düşünmeye, araştırmaya itiyordu. Kalbim mutmain olana kadar bu sese farklı farklı cevaplar verdim. Şimdi elime fırsat geçmişken kendime verdiğim bu cevaplardan birkaçını sizlerle paylaşmak istedim. Belki birilerine faydam olur.

Hareket Meselesi

Evvela İslam’ın bir fiili, yani insan hareketini nasıl açıkladığına bakalım. Ehli Sünnet itikadında insan bir işi kesp eder(ister) ve Allah da irade ederse o iş gerçekleşir. Yani kolunuzu kaldırmayı kesp ettiğinizde Allah da bunu irade ettiğinden kolunuzu kaldırabiliyorsunuz. Şimdi gelin biraz düşünelim. Kolunuzu bilime göre nasıl kaldırırsınız? Beyin sinirler vasıtasıyla sinyal gönderir, motor nöronlardan kola sinyal gider, hücreler muntazam bir şekilde kasılır vesaire.

Biraz daha derine inelim. Kolunuz neyden oluşur? Atomlardan. Atomlar canlı ve bilinçli varlıklar mıdır? Hayır. O zaman bir atom yığını olan kolunuzun hareket etmesi aslında cansız ve bilinçsiz bir madde yığınının öylesine hareket etmesi manasına geliyor. Şu hâlde bu yığını hareket ettiren bilinçli bir kuvvet gerekmez mi? Elimden geldiğince basit anlattığım bu meseleyi gezegenlerin dönmesinden hücre faaliyetlerinden veya atoma kadar hatta bilim insanlarının keşfettiği kütle çekim yasası, kaldırma kuvveti gibi birçok meseleye uygulayabilir ve zenginleştirebilirsiniz.

Yanlış anlamayın burada bilimin ehemmiyetsiz olduğundan değil sadece herhangi bir boşluğu doldurmadığından bahsediyorum. Yoksa bilimi, ilmi geliştirmeyi din zaten emrediyor.

Hassa Meselesi

Varlıkların yapılarından ötürü belli özellikleri vardır. Acaba bu maddeler o özelliklerini neden kazanıyorlar? Mesela bir mıknatıs manyetik alan oluşturuyor. Peki mıknatısın yapısı, manyetik alan oluşturma hassasını kazanmasını neden sağlıyor? Veya manyetik alan metalleri neden çekiyor? Tahtayı çekmediği gibi metali de çekmeyebilirdi. İkisi de bilinçsiz atomlardan oluşuyor. Bu atomlardan bir kısmı manyetizmadan etkilenirken bir kısmı neden etkilenmiyor. Bilimsel bir izahta bulunabilirsiniz elbette ama yapısına dair yeni şeyler keşfetmek bu soruya cevap olamaz. Bunu bir misal vererek açıklayayım.

Sıra sıra dizilmiş 101 tane domino taşı düşünün. En ilerdeki taş mıknatısın çekme hassası. Mıknatıs metalleri neden çekiyor?(101. taş neden düştü?) Çünkü manyetik alan oluşturuyor. (100. taş onu itti) Manyetik alan neden oluşuyor?(100. taş neden düştü)… İlim ve kudret sahibi birisi o taşları birbirini düşürecek şekilde dizmediği sürece, sırf 100. taş düştü diye 101. taş da düşmez. Yani aslında bu soruya verilebilecek en doğru cevap: Domino taşlarını birisi bir taş düşünce öbür taşı düşürecek şekilde dizdi, sonra da bu taşları itti. Ve bu cevap merak eden birisinin taşları öğrenme isteğini azaltmaz. Taşları öğrenip bilimi geliştirmek başka bir şeydir, bu taşları birinin dizip ittiğinin şuurunda olmak bambaşka bir şeydir.

Böyle bir yazı yazdığınızda günümüz Türkçesinin bazı düşünceleri aktarmakta ne kadar yetersiz olduğunu anlıyorsunuz. Aynı 1984 romanındaki “yeni söylem” gibi. Doğru kelimeyi bir türlü bulamıyorsunuz veya o kelime tam olarak istediğiniz çağrışımı yapmıyor. “Neden?” diyorsunuz ama bu soru insanlara taşları dizeni değil bir önceki taşı çağrıştırıyor. Aslında materyalist cereyanların (akımların) menfi (negatif) tesiri. Şuurlu veya şuursuz dünyada eğitime bu cereyan hâkim. Eh yıllarca da bu cereyanda kalan körpe-genç dimağlar da hasta oluyor.

Varlık Meselesi

Yaşadığımız evrende maddenin veya Einstein’ın tabiriyle yavaşlamış enerjinin ve bildiğimiz enerjinin ezeli olması muhaldir (imkânsız). Bunun bir başlangıcı olmak zorundadır. Düşünmek beni her defasında, bu hayatta maddelerin veya enerjinin sonsuz öncelerden beri var olamayacağı sonucuna itti. Demek ki evren; benim idrak sınırlarımın çok üstünde ve bu evrenin dışındaki bir güç tarafından yaratılmış olmalı. Hatıra şu sual gelebilir: Evrenin ezeli olamayacağını düşünüyorsun da o gücün yani yaratıcının ezeli olduğuna nasıl ikna oluyorsun? Düşünce sistemimiz ve varlıklara yüklediğimiz mecburiyetler, içinde bulunduğumuz aleme göre şekilleniyor.

Allah-ü Teala ise evrenin yaratıcısıdır. Dolayısıyla bu evrenin kurallarından bağımsızdır ve bu kuralların belirleyicisidir. Haliyle benim bu evrende oluşan mantık süzgecim Allah’ı değil yalnız bu evreni bağlar. Bunu rüya gibi de düşünebilirsiniz. Rüyada iken başımızdan çok saçma hadiseler geçebilir lakin bunların saçma olduklarını rüyadayken anlamayız (genellikle). Ancak uyanınca rüyamızı bu evrende oluşan mantık süzgecimizden geçirir ve saçma olduğuna karar veririz. Halbuki rüya aleminde gayet mantıklıdır. Yani başlangıç mecburiyeti de bu evrendeki madde için geçerlidir.

Kur’an-ı Kerimin mucizeleri, bir insan tarafından yazılamayacak olması, asrı saadette ve sonrasındaki savaşlarda taraflar arasında nicelik bakımından bulunun uçurumlara rağmen kazanılan başarılar, zemzem suyu hakkında ki harikuladelikler ve daha başka birçok meselede detaylara bakmak insanın aklen ikna olmasını sağlıyor. Belki başka bir yazı konusu olabilecek bu meselelere de değinmeden geçmek istemedim.

Akli olarak daha başka cevaplar elbette olsa da yazdığım üç mesele bu sorgulamanın esası. Şunu da belirteyim ki iman dediğimiz mefhum kalbîdir. Aklın değil kalbin ısınması, mutmain olması gerekir. Bir büyüğe: “İslam’ı yaymak için ne yapalım?” diyorlar. “Yaşayınız” buyuruyor. Kalplerin ısınması da ancak İslam’ı yaşamakla olacaktır.

Şiir: (maksat âdet yerini bulsun)

Zehir girdi bedene
Etti kalbe sirayet
Tutuldu akıl yene
Vuku buldu cinayet

Yen: Kıyafetin kol kısmı

Aşıkları tek tek öldürmenize gerek yoktur. Aşkı öldürürseniz ortada aşık da kalmaz. Hayreti, tefekkürü, aşkı öldürmek de cinayettir.

İmanla kalınız efendim.

Gazi Odacı

Gazi Odacı

Lise 4. Sınıf talebesi.
Dertli.

1 comment

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!