Kelâmbaz

Uydurukça Şiiri

Manzum mizah edebiyatımızın son devir mümessillerinden Halil Nihad Boztepe’nin, uydurma dilin zirvede olduğu yıllarında, Türkçedeki tahribatı alaycı bir şekilde hicveden meşhur “Ağaç Kasidesi”nden bir pasaj iktibas ediyoruz;

Yanımda söyleşiyorlar garîb bir lehçe,
Bir ismi var: “Ulusal Dil” denir, fakat bence

Ne şîve-i Arabîdir ne Şîve-i Türkî!
Japonca, Çince mi? Aslâ! Bu öyle bir dil ki,

Ne anlıyor onu âlim, ne anlıyor câhil!
Bir etti âlimi câhille memlekette bu dil!

Bütün lügatları attık, bırakmadık bir tek!
Arapçadır diyerek ya Acemcedir diyerek!

Hayal-ü hâtıra gelmezdi böyle hengâme!..
Lisanda kalmayacakmış yabancı bir kelime…

Şu dünkü ilmimizin gör ne bâtıl olduğunu:
Bilim diyor bize “asr”ın da “yüzyıl” olduğunu!

Nasıl denir “yüz asır” şimdi? İşte: “yüz yüzyıl”!
Ya “bin asır”? O da “bin yüzyıl”, anladın mı nasıl?

Diyen de kim “Edebiyat”a karşılık yok? Var:
“Yazın” denildi, kabul ettiler, verildi karar.

“Yazın” evet, “Yazı”dandır. Neden o dik “bakış”ın?
Yabancı söz mü, niçin denmesin yazın… ya kışın?

Asıl lügat “eğitim”miş. Demek ki “terbiye” yok!
Bilir miyim neye yok, siz de sormayın neye yok!

Sizin şu olmalıdır sade bilmeniz gereken:
“Eğitmen” oldu “mürebbî”, “muallim” “öğretmen”!

Kurumca en sonu “öğrenci” dendi, Türkçe imiş!
Niçin “muallim”e “öğretçi” denmiyor, bu ne iş?

“Çevirme” “tercüme” olmuş. Olur desen “çevirim”!
“Evirme” olmalı “telif”. Olur desen “evirim”!

Açık ve Türkçe konuş, olmasın sözün kapalı.
“Özet” hülasa, “kısak” muhtasar… Uzatmamalı!

Hata edip ona biz “tercüman” deriz: “dilmaç”!
İsabet oldu hakikat! “Hedef” demekmiş “amaç”!

Ne kastedildiği mâlum… “Maksat” oldu “erek”
“Çıkak” da “mahreç” olur, çünkü “methal” oldu “girek”!

İşitmedik demeyin ha, kulak verin baylar:
Ne “ruh” var ne de var “madde”; “tin” var, “özdek” var!

Bilirsiniz ne demek şimdi “tinsel”, “özdeksel”!
Bu işte öz dilinizdir. Nasıl, değil mi güzel?

Denirdi dün daha “cüz”, “kül”, denir bugün “tike”, “tüm”!
Tuhaf, “kanıksamışım” ben, utanmadan güldüm!

“Hanım” denirdi geçen yıl, bu yıl “bayan” dendi!
Nazardan oldu nihan büsbütün “hanımefendi”!

[Uydurukça meselesine dair tavsiye makaleler okumak için tıklayınız.]
Kelambaz

Kelambaz

Tarih • Kültür • Edebiyat • Fikir • Aktüalite

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!