Kelâmbaz

Rıza Nur’u Tanımak

Her tartışmalı şahsiyet gibi Rıza Nur konusunda da kafalar karışık. Zaten bir ismi kendi eserlerini okuyarak tanımaya üşenen bir milletiz. Bir de bu isim Rıza Nur gibi hatıratı idamlık yasaklı bir isim olunca tanımak hepten zorlaşıyor. Her kampın belli başlı sözcüleri var ve kampların mensupları da bu sözcülerin Rıza Nur’a dair sloganlarına göre kendilerine mevzi belirliyor. İşin kötüsü bu sözde aydınlar da okumuyor, nasılsa takipçilerin sorgulayabilecek kapasitesi yok.

Geçtiğimiz Şubat ayında gerçekleşen elim Maraş depreminden sonra birçok yardım faaliyetleri organize edildi. Bu faaliyetlerden birisini de sahaf bir arkadaş organize etti. Hediye kitapları toplayıp satış bedelini depremzedelere gönderdi. Marmara üniversitesi ilahiyat fakültesi karşısı ara sokaklardan birisindeki genç sahaf arkadaştan küfe yüküyle hayli kitap aldım. Bunlardan birisi de Rıza Nur’un hatıratı idi. Hatırat 1967 basımı. Hayli karışık olan sahafta 4 ciltten her birisi farklı bir yerde idi. Ben kasaya geçince “abi biz bunun takım olduğunu bilsek mezata koyardık” dediler ama iş işten geçti. Yine de nadir kitaba bakıldı, oraya göre hayli makul fiyata takımı almış oldum. Kitabın özellikle son cildini hızlı bir şekilde okudum. Peşinden de Rıza Nur’a dair çapraz okumalar yapmaya çalıştım. Kendisine dair kaba taslak bir portre çıktı ortaya.

Rıza Nur istibdada karşı, dik başlı, sözünü sakınmayan her türlü otoriteye karşı gelen bir isim. Nitekim Sultan Hamid devrinde azılı bir padişah düşmanı olan Rıza Nur, daha sonra ittihatçılar devrinde bu sefer amansız bir ittihatçı düşmanı olmuş, hatta ittihatçıların yüz karalarını ortaya koyan bir de kitap yazmış. Bu kitaptan bendeniz şöyle haberdar oldum; Rıza Nur hatıratında anlatıyor ve diyor ki; İsmet ve Mustafa Kemal Paşa ile sohbet ederken konu ittihatçılara ve benim mezkur kitabıma geldi. İsmet Paşa bana dönüp, ileride bizi de böyle yazmazsın değil mi diye şaka yollu takılınca sustum, önüme baktım. Hakikaten de İsmet Paşa’nın dediği olmuş, Rıza Nur cumhuriyet ricalini de acımasızca eleştirmekten çekinmemiştir.

Hasılı Abdülhamid buna nisbetle zemzem ile yıkanmış imiş… İttihadcıların hâlini görünce Abdülhamid aleyhine çalıştığıma utanmış, ne büyük günah işlemişim demiştim. Bunu görünce Abdülhamid’e de, İttihadcılara da rahmet okuyor; aleyhlerinde çalışarak ettiğim günahların afvını Allah’tan diliyorum.

Rıza Nur bugün Kemalist kesim tarafından İngiliz ajanı, homoseksüel, deli gibi sıfatlarla itibarsızlaştırılıyor. Homoseksüellik iddiasının kaynağı yine kendi hatıratı. Hatıratın sadece bir yerinde gençliğinde bir dönem kadın olmayı merak ettiğini yazıyor. Bunu hatıratının ne kadar tarafsız ve açık sözlü olduğunu, kendisinin de her türlü kusurunu yazdığını göstermek için yazdığını zannediyorum. Çünkü hatıratta kendi özel hayatına dair o kadar fazla tafsilat veriyor ki başka bir hatıratta böyle bir şey görmeniz mümkün değil. Karısının morfinmanlığını en ince tafsilatıyla anlatırken onla yaşadığı en mahrem kavgaları, hatta karısının kendisini şoförüyle aldatmasını bile anlatıyor. Dolayısıyla kitabı okuyan birisi için homoseksüellik iddiası çok da inandırıcı durmuyor. Kaldı ki homoseksüel olup olmaması kitaptakileri doğrulamıyor veya yanlışlamıyor.

Delilik meselesini ise gülünç buluyorum. Deli buysa akıllı nerede? Sağlık bakanlığı, Lozan başmurahhaslığı bir deliye mi verildi? Nedense cumhuriyet ricali aleyhine konuşanlar deli oluveriyor. Hatıratları bir anda hükümsüzleşiyor. Eğer hatıratları sorgulayacaksak Nutuk’u da sorgulamak lazım gelir. Üstelik nutuk bir müdafaaname olması cihetinden sıradan bir hatırata göre daha az güvenilir olmak durumundadır. Hal böyle iken Nutuk’a yanılmaz kutsal metin muamelesi yapıp diğer hatıratlara ise tamamen uydurma muamelesi yapmak ne hakkaniyete ne de ilmi ahlaka sığmaz.

İngiliz ajanlığı meselesine gelirsek, Rıza Nur 1938’de Türkiye’ye dönmüş ve ölümüne kadar yaşamıştır. Lozan’da beraber olduğu İsmet İnönü’nün tek hakim olduğu bir devirde böylesine mühim bir İngiliz ajanını tutuklatması gerekmez miydi? Yoksa o da mı İngiliz ajanıydı?

——————

Diğer yandan Rıza Nur’un hatıratına sahip çıkan İslamcı kesimde de kafa karışıklığı mevcut. Düşmanımın düşmanı dostumdur mantığıyla hareket edenler var. Hatıratını okumayanlar veyahut Rıza Nur’u tanımayanlar onu kendi mahallelerine yakın zannedebiliyor. Halbuki Rıza Nur saltanatın kalkması için kanun teklifi veren, en ateşli nutuklar irad eyleyen, laikliği bunlar bilmiyordu ben öğrettim diyerek laikliği getirmekle övünen bir isim. Dahası bu inkılaplar benim fikrimdi, Mustafa Kemal benden öğrenip üstüne kondu, hakkımı yedi diyecek kadar da inkılapperest.

Rıza Nur için en talihsizi de kendini Türkçü olarak tanımlayanların Nihal Atsız’ın manevi babası Rıza Nur’u tanımamaları. Çoğu ismini bile duymamış, duyanlar da ekseriyetle sadece Mustafa Kemal Paşa’ya muhalifliğini bildiği için kendisine kin kusuyor. Halbuki Türkiye’nin Lozan’da Türkleştirilme süreci bile Rıza Nur’un eseri. Bu konuda öylesine ideolojik saplantıya kapılmıştı ki aslında Türkiye’nin aleyhine olan mübadele maddelerini bile memnuniyetle kabul etti.

Biz şiddetli Türkçü nasyonalistiz. Çünkü içimizde hâlâ muhtelif unsurlar, hizibler var ki fırsat düştükçe Türk’ü tahkir ve Türk’e hıyanet etmedeler. Böylelere karşı «millî kan dava ve müdafaası»nı yapmayanlar koyunlarında yılan beslerler. Bunlar Türk gibi konuşsa, Türk gibi düşünse, Türk menfaati için çalışsa idiler başımızın üstünde olurlardı. Fakat, bir değil yüzlerce vakalar aksini isbat etmişlerdir. Bütün bu derslerin bize öğrettiği şudur: Türkiye bir dil, bir din, bir zihniyyet sahibi bir kandaki insanların olacaktır. Bunu istemeyenler hicret edip giderler.

Peki Rıza Nur’un başına dert olan Mustafa Kemal Paşa karşıtlığının temelinde neler var? En başta sınırsız güç sahibi olmasına, yetkileri elinde toplamasına karşı. Bundan da daha fazla rahatsız olduğu kendisine yapılan dalkavukluk.

Artık kendisine paşa falan da denemiyor. Bu unvana tenezzül etmiyor. Sade Gazi Hazretleri veya Mustafa Kemal Hazretleri olmuştur. Fransa’da cumhurreisi her Fransız gibi sade «Doumergue»dir. Bizimki cumhurreisi ama padişah cinsinden! Onlar gibi ad kullanıyor. Yine onlar gibi kendisine mahsus bir bayrak da yaptı. Hangi binaya veya gemiye girse oraya çekiyorlar. Padişahlardan farkı ne?!..

Yukarıda Rıza Nur’un inkılapları sahiplendiğini yazmıştık. Fakat iki konudaki yıkıcı faaliyetlere çokça itirazı var Rıza Nur’un, dil ve din. Dil konusundaki itirazları zaten aklı başında her Türk münevverinin yaptığı itirazlar. Dilin bu kadar oyuncak edilmesi tarihte emsali görülmüş bir kepazelik değil. Diğer yandan Rıza Nur din konusundaki itirazlarını şu fikirlerle özetliyor: Biz bu milleti dini hislerle bir arada tuttuk, dini hislerle savaş meydanına çekebildik. Ben dine inanmam ama bir millet de dinsiz olmaz. Dini hayatı Türk kültürünün de bir parçası olmuştur, dini yok etmeye çalışmak Türk kültürünü de yok edecektir.

Dil ve din, harsın en mühim unsurlarıdırlar. Bunlara dokunmak, hataların hatasıdır. Dinin terakki ve medeniyet ile hiçbir münasebeti yoktur. Keza ‹Müslümanlık terakkiye mânidir› diyenler, büyük bir gaflet içindedirler.

Bu kanun-ı medenî Hıristiyan ananelerini haiz. Biz Türkler ise hemen on asırdır Müslümanız. Kanun demek örf demektir. Zavallı Türk’ün ne talihsiz başı varmış. Bütün zıddına olan örfler tepesine biniyor. Arab örfünden kurtuluyoruz, başka ecnebî millet örfüne giriyoruz.

Tartışmalı şahsiyet Rıza Nur özet olarak böyle egzantrik bir karakter. Esasen kendisi akranlarından çok farklı bir fikir dünyasına ve dinî görüşe sahip değil. Sadece otorite karşıtlığı ve açık sözlü muhalifliği onu bugünkü kendisinden bahsedilmesinin dahi suç olduğu konuma getirmiş. Bugün Rıza Nur’u ne kendisinden iktibasla cumhuriyet ricaline eleştiri getirenler tanıyor ne de kendisine şuursuzca saldıranlar. Çoğu zaman olduğu gibi hakikat yine sloganlar arasında kayboluyor.

Not: İtalik yazılar Rıza Nur’un hatıratından iktibas edilmiştir.

Bünyamin Ekmen

Bünyamin Ekmen

Makina mühendisi, müteşebbis. Kelambaz mecrasının imtiyaz sahibi.

Okumayı ve paylaşmayı sever. Burada olmaktan dolayı çok mutlu.

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!