Kelâmbaz
Şiir Nasıl Yazılır? Şair

Nasıl Şiir Yazılır?

Şiirle uğraşmaya başlamadan önce şiir nasıl yazılır diye düşünsem aklıma şu geliyordu: Doğuştan kabiliyeti olan veya yaşadıklarından fazlasıyla müteessir olmuş şaire gökten zembille ilham geliyor, o da mısralar döktürmeye başlıyor. Şimdi anlıyorum ki mesele her zaman böyle değilmiş.

Evvela şiirleri kabaca iki sınıfa ayıralım: İlham şiiri ve işçilik şiiri

İlham şiirlerinde şair, dolduğu ve kâğıda taşmaya müsait olduğu yani ilham bulduğu bir zamanda kaleminin tasmasını serbest bırakır ve kaleminin gittiği yere peşinden koşar. Vardığı yer iyi de olsa kötü de olsa yolu hızlıca bitirmiştir. Bu şiirlerde şair, havalı cümleler kurmuşsa, muhtemelen şiirin ayakları yere basmıyordur. Yani sağlam bir mana temeli muhtemelen yoktur.

İşçilik şiirlerinde ise şair şiiri tamamlamak için saatlerce hatta günlerce uğraşır, bir çeşit fikir çilesi çeker. Belki yarım saat içinde bitirebilir de (şiirin ölçüsüne göre süre çok fark eder). Önceki gün uğraştığı ama tamamlayamadığı şiirine nasıl devam edeceğini, sabah uyanınca veya alakasız biriyle sohbet ederken bulabilir. Bir dizi izlerken şu konuda şöyle şiir yazayım diye aklına bir fikir, “ilham” gelebilir. Ama burada önemli olan nokta; şiire kafa yormaya başlamadan, bilinçaltına şiiri işlemeden önce şaire de ilham gelmemesidir. İki yıl önce ben de bir şiir yazıp gazeteye göndereyim diye düşündüm. Yazmayı denemeden evvel ilham geldiği falan da yoktu. Şu an bile şiir yazmaya odaklandığım zamanlarda aklıma ilham yağarken bazen bir iki ay işçilik şiiri yazmaya ara veriyorum ve bu zamanlarda tek tük nadiren fikir geliyor.

İnsan işçilik şiiri yazmaya başlayınca bir şiir okuduğunda bunun işçilik şiiri mi yoksa ilham şiiri mi olduğunu çoğunlukla hissetmeye başlıyor. Gerek bu hislerim ve gerek başka şairlerin ağzından duyduklarımla şunu söyleyebilirim: Yıllara meydan okuyan şiirler emek verilmiş şiirler oluyor. Tabi bir şiir salt ilham şiiri veya salt işçilik şiiri olmak zorunda değil lakin; büyük eserler bedel istiyor (Bu bedel sadece çaba olmak zorunda değil). Hülasa “üstat ne yazmış be!” dediğiniz bir şiir muhtemelen seçilmiş şairin birkaç saniyelik ilhamı değil; bu sahada kendisini geliştirmiş bir insanın birkaç saatlik çilesi ve emeğidir.

İlk şiirimi hece ölçüsüyle beş kıta olarak yazdım. Bu şiiri yazmak için toplasanız altı-yedi saat uğraşmışımdır. Dolmuşla giderken veya bazen okula yürürken nasıl devam etsem diye düşünüyordum. Oysa şimdi daha kısa sürede çok daha güzel şiirler yazabiliyorum. Burayı iki şekilde bağlayacağım. Birincisi şu: Eğer şiir yazmıyor ve bana ilham gelmiyor veya bende kabiliyet yok diye düşünüyorsanız belki de bunun sebebi sizde cevher olmaması değil; içinizdeki madeni yeterince kazmamanızdır. Eğer şiir okumayı gerçekten seviyorsanız ve vaktiniz de varsa bir ara yazmayı denemenizi tavsiye ederim. Hem çileli ve zevkli bir tecrübe (ciddi ciddi 2-3 saat uğraşsanız beyninizi kullandığınızı hissediyorsunuz) hem de zamanla daha hazırcevap ve nüktedan birisi oluyorsunuz. İkincisi şu: İnsanın çıktığı her basamak ufkunu biraz daha genişletiyor ve hatalarını fark etmesini sağlıyor. Yanlışlarımı yeterince fark ettiğim gün sizlerle de paylaşacağım inşallah.

Şiirin havalı bir tanımını yapmadan yazıyı bitirmeyelim.

Şiir:

Hissiyat ve fikriyatın kelimelerde izharı, sessiz çığlığıdır mısralarda. Kimi zaman kırık kalpten sızan damlalardır ilham. Bazense taşanlar… Bu damlalar oluşturur kalemin mürekkebini. Şairin farkı kalemi olmasıdır.

Esenlikler dilerim efendim.

Yazarın Bazı Şiirleri:

Hazan Mevsimi

Alevimiz Bizim

Çevrilmez Davet

Gazi Odacı

Gazi Odacı

Lise 4. Sınıf talebesi.
Dertli.

2 comments

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

    • Yorumunuz için teşekkür ederim efendim. Beni mutlu ettiniz😃. Bundan sonra adetlerimize daha sıkı yapışacağız inşaallah.

Bizi Takip Et!