Kelâmbaz
Çinli Savaş Sanatı Ustası: Ip Man

Çinli Savaş Sanatı Ustası: Ip Man

Hayatını ve ustası olduğu savaş sanatını konu alan filmlerin çekilmesiyle bütün dünya tarafından tanınan Ip Man, sadece Wing Tsun (Wing Chun) savaş sanatının öncüsü değil, aynı zamanda modern savaş sanatları dünyasının da bir dâhisiydi. Çok kabiliyetli öğrenciler yetiştirerek Kung-Fu’nun dünyaya yayılmasını sağladı. Ip Man’ın en tanınmış öğrencilerinden biri de Bruce Lee idi.

Foshan – Savaş Sanatlarının Merkezi

Ip Man
Ip Man

1893 senesinde doğan Ip Man, Çin’in Foshan şehrinde zengin bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. Foshan o zamanlar çeşitli el sanatlarının yapıldığı Çin’in en meşhur yerlerinden biriydi. Tüm bunların yanında, Çin’in güneyindeki bu şehir, Kung-Fu’nun merkezi olarak kabul edilir. Çin İmparatorluğu’nun yıkıldığı ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu zamanlarda, Foshan’da çok sayıda Çinli savaş sanatı ustası yetişti. Çin’in Güneydoğu’sundaki Fujien eyaletinde, keşişlerin ve kabiliyetli Siu Lam stili Kung-Fu’cuların bulunduğu Siu Lam Manastırı bulunmaktaydı. Bu manastırın Manchu hükûmeti askerleri tarafından kuşatılması ve yanması neticesinde, yüzlerce keşiş ve Kung-Fu ustası Foshan’a kaçtılar. Bu yüzden Foshan, savaş sanatlarının merkezi haline gelmeye başladı.

Kung-Fu Neslinin Temelleri

Ip Man’ın ailesi Foshan’da nüfuzlu bir aileydi. Fuk Yin denen bölgede, kendilerine miras kalan büyük bir çiftlikleri vardı. Burada yirmiden çok eski tip ev bulunmaktaydı. Buranın tam merkezinde, Ip ailesinin atalarından kalma bir tapınak vardı. Bu tapınakta uzun zamandır, Wing Tsun Ustası Grandmaster Chan Wah Shun ikamet ediyordu. Burada kabul ettiği öğrencilerine Wing Tsun stilini öğretmekteydi.

Ip Man 9 yaşlarındayken Grandmaster Chan Wah Shun tarafından öğrenciliğe kabul edildi. Bundan önce çok çalışkan biriydi. Okula gider, derslerden sonra vaktini hiç boşa geçirmez, arkadaşlarıyla bile oyun oynamaya gitmezdi. Bunun yerine boş zamanlarını şiir yazmaya, resim yapmaya veya Usta Chan’ı öğrencilere ders verirken izlemeye ayırırdı. Ip Man, bu dersleri izledikçe günden güne Wing Tsun tekniklerine ilgi duymaya başladı. En sonunda Usta Chan Wah Shun’a giderek, onu Kung-Fu derslerine kabul etmesini istedi. Usta Chan onun şaka yaptığını sanarak, şaka yollu, kabul ücretinin üç gümüş para olduğunu söyledi. Bunu duyan Ip Man, heyecanla eve koşarak istendiği gibi üç gümüş parayı Usta Chan’a getirdi. Usta Chan ona bu parayı nasıl bulduğunu sordu. Ip Man, önceden, kabul ücretinin üç gümüş olduğunu bildiğini ve bu yüzden birkaç sene önce para biriktirmeye başladığını söyledi. Usta Chan, bu parayı çaldığından şüphelenerek Ip Man’a parayı geri vermeyip, “Parayı geri istiyorsan, bu paranın sana ait olduğunu ispat etmen için aileni getirmelisin”, dedi. Ip Man annesini zorla ustanın yanına getirdi. Usta dedi ki: “Paranın kaynağından şüphe etmiyorum. Benden Kung-Fu öğrenmesi için oğlunuza izin verip vermediğinizi sormak istediğim için sizi çağırdım. Ip Man, gerçekten kabiliyetli bir çocuk ve beni uzun zamandır Kung-Fu öğretirken de izliyor. Eğer benden iyi bir şekilde eğitim alırsa, ileride başarılı bir usta olacağını düşünüyorum”. Bunun üzerine, Ip Man’ın annesi bunu duyduğuna çok memnun olarak oğlunun bu savaş sanatını öğrenmesine izin verdi.

Son Öğrenci

Ip Man

Ip Man, Usta Chan’ın en genç ve en son kabul ettiği öğrencisi olmuştu. Usta Chan’dan öğrendiği teknikleri Ng Chun So ve Lui Yu Chai gibi Kung-Fu sınıf arkadaşlarıyla çalışarak pratik yapıyordu. Usta Chan, Ip Man’ın eğitimi ile tam ilgileniyor ve o da elinden gelebildiği kadar çalışıyordu. Usta Chan öldüğünde Ip Man 13 yaşındaydı. Chan ölmeden önce son dakikalarında öğrencilerine, “Ip Man zeki bir çocuk ve diğerlerinden daha kabiliyetli. Eğer bizim Wing Tsun stilimizi yayacak ve tanıtacak biri varsa o da Ip Man’dır. Daha fazla kalamayacağım için üzgünüm. Bundan sonra onun eğitimi ile ilgilenmek sizin vazifenizdir. Lütfen ona iyi bakın” dedi. Bunun üzerine Ng Chung So, bu sorumluluğu kendi üzerine alacağına dair söz verdi. Bu yüzden Ip Man, Ng Chun So’nun gözetimi altında çalışmalarına devam etti. Ip Man’ın yanında Yuen Kay Shan ve Yiu Choi adındaki sınıf arkadaşları da vardı.

Farklı Ustalarla Çalışarak Tekniğini Geliştirdi

Ip Man

Ip Man, iki yıl boyunca Ng Chung So ile çalıştı. Bundan sonra akademik eğitimi için Hong Kong’taki St. Stephen Koleji’ne gitti. Bir keresinde bir polis memurunun bir kadını dövdüğünü görerek onlara müdahale etti. Polis memuru ona saldırmaya kalktı fakat Ip Man onu yeri serip sınıf arkadaşıyla birlikte okula kaçtı. Ip Man’ın arkadaşı, apartmanlarında Leung Bik adında yaşlı birinin kaldığını ve onunla görüşmesi gerektiğini söyledi. Görüştüklerinde, Leung Bik, Ip Man’a hangi savaş sanatını çalıştığını sordu. Ip Man’ın formunu inceledikten sonra ona tekniğinin yetersiz olduğunu söyledi. Bunun üzerine Ip Man kendini kanıtlamak için Leung Bik ile Chi Sao yapmaya başladı. (Chi Sao kısaca, Wing Tsun’da bulunan, hisleri geliştirmeye yarayan, kontrollü saldırı ve savunma içeren bir çalışmadır.). Fakat Ip Man birkaç darbeden sonra yenildi. Sonradan kendini tanıtan Leung Bik’in, Ip Man’ın ustası Chan’ın ustası Leung Jan’ın büyük oğlu olduğu anlaşıldı. Böylece Ip Man ile Leung Bik tanışmış oldular. Ip Man’ın zekası ve öğrenmek için sarf ettiği efor Usta Leung Bik’in çok hoşuna gitti. Bu yüzden ona bütün bildiklerini öğretmek için yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalıştı. Bu yüzden Ip Man, “Usta Chan’dan güzel bir temel aldım. Fakat tekniğimi Usta Leung Bik sayesinde iyice oturttum. Küçükken, hareketlerin sadece dış görünüşlerine dikkat ederdim. Neden belli hareketlerin belli şekillerde, daha farklı hareketlerin de daha farklı şekillerde uygulandığına dikkat etmezdim”, demiştir. Ip Man büyüdükçe, Wing Tsun tekniklerinde ustalaşmanın, teori ve pratik uygulamanın birleştirilmesine bağlı olduğunu öğrendi.

Usta Ip Man, daha erken yaşlarda kabiliyetinden dolayı tanınır hale gelmişti. Ama bu sıralarda bu savaş sanatını yakın arkadaşlarından birkaç kişi haricinde başkalarına öğretmiyordu. Savaş sırasında orduya dahil oldu. Savaştan sonra doğduğu yere dönerek yirmi dört yaşındayken, Foshan’da birkaç sene Namhoi’nin yerel polis devriyesi şefi olarak vazife yaptı. Kabiliyetli bir savaş sanatçısı ve polis şefi olmasına rağmen kibirli ve kendini beğenen biri değildi. Tam tersine, temiz ve düzgün giyinir, kibar ve ağırbaşlı gözükürdü. Çok gerekli gördüğü belli durumlar dışında yanında nadiren silahını taşırdı. Çünkü zaten ölümcül Wing Tsun teknikleriyle silahlanmış olduğunu hissederdi. Ip Man, polis şefliği kariyeri boyunca, bahsedilmeye değer bazı olaylar yaşadı.

Parmaklarının İnanılmaz Kuvveti

Yu Yiu adında bir adam vardı. Savaş sırasında o da orduda hizmet etmişti. Savaştan sonra, Ip Man’ın komutası altındaki Namhoi yerel polisinin bölgesel devriye ekiplerinden birine alındı. Ama çok miktarda devriye polisi olmasından dolayı Ip Man ile Yu Yiu birbirlerini tanımıyorlardı. Bir gün Yu Yiu kalabalık bir caddede devriye geziyordu. Bir süre sonra küçük bir sebepten dolayı caddede biriyle tartışmaya başladı. O sırada Şef Ip Man oradan geçiyordu. Tartışan adamlardan birinin, kendi devriye ekibinin armasını ve silahını taşıdığını gördü. Tartışmayı sonlandırmak istedi. Çünkü bir devriye polisinin görevinin düzeni ve barışı sağlamak olduğunu, insanlarla tartışmak olmadığını düşündü. Bağırmalarını durdurmak için ileri doğru atıldı. Ama devriye polisi, Ip Man gibi şık giyimli bir beyefendi tarafından durdurulmak için biraz fazla kibirliydi. Polis, Ip Man’a bağırarak emir vermeye başladı ve gidip kendi işine bakmasını söyledi. Polis, Ip Man’a bağırdığı sırada, silahını çekip Ip Man’a doğrultmuştu. Kalabalık bir caddede silah çekmek çok tehlikeli bir hareketti. Ip Man, devriye polisinin muhakeme kabiliyetini kaybettiğini fark etti. Tehlikeyi önlemek ve silahı başkalarına doğrultmasını engellemek için ileri atıldı. Silahın yanlışlıkla ateş almasını önlemek için altıpatların mermi haznesini kavradı. Polis, Ip Man’ın elinden silahı kurtarmak için çabalamaya başladı ama nafile. Ip Man’ın parmakları o kadar güçlüydü ki birkaç zorlamadan sonra, etraftakilerin şaşkın bakışları altında, mermi haznesi kırılarak yerinden fırladı.

Azılı Soyguncu

Ip Man’ın memleketinde Tsu Ping adında, aranan bir soyguncu vardı.  Bu soyguncu, acımasız, güçlü, iri yarı biriydi ve savaş sanatları geçmişi vardı. Yerel polis uzun bir süredir bu adamın peşindeydi. Bir gün Ip Man’ın ekibine, aranan soyguncunun Foshan’ın merkezinde görüldüğü haberi geldi. Ip Man bazı adamlarına, soyguncunun yerinin tespiti ve kapana kıstırılması için emir verdi. Adamlarına, bu soyguncunun acımasız ve silahlı biri olduğunu, onunla kalabalık bir caddede çatışmaya girmenin çok tehlikeli olacağını tembihledi. Onunla ilk kendisinin baş etmeye çalışacağını, eğer baş edemezse onların devreye gireceğini söyledi. Bu yüzden önceden belli köşelere saklanmalarını söyledi. Soyguncu göründüğünde Ip Man ona doğru yürümeye başladı. Düzgün giyimi ve kibar görünümüyle Ip Man şüpheli biri olarak gözükmüyordu. Soyguncu bu yüzden hiç dikkat etmeden Ip Man’ın yanından geçti. Ip Man bu sırada geriye dönüp soyguncunun ismini söylerek ona seslendi. Soyguncu şüphelenerek birden kaçmaya yeltendi. Ip Man hemen atılarak adamın yakasını kavradı. Bu sırada soyguncu silahını çekmeye çalışırken, Ip Man soyguncunun kollarını yakaladı. Bir süre boğuşmaya başladılar fakat Ip Man’ın kolları soyguncu için çok güçlüydü ve duruşu ise çok dengeli ve sağlamdı. Bu sırada polis memurları devreye girip bu azılı soyguncuyu kelepçeleyerek karakola götürdüler.

Kabiliyetli Talebe

Soyguncu sorgulandığı sırada, kendisine yöneltilen tüm suçlamaları kabul etti. Ancak, kibar bir mektep talebesi tarafından yakalanacağını asla hayal etmediğini söylerek hayıflanıyordu. Ip Man gülümseyerek, “Bana mektep talebesi mi diyorsun? Beni tekniğinle yenebileceğini mi düşünüyorsun?”, dedi. Soyguncu, “Eğer seninle silahsız, eldivensiz dövüşmeme izin verilirse, seni bir dakikada yenerim” diye cevap verdi. Bunun üzerine, Usta Ip Man, adamlarına soyguncuyu çözmelerini söyledi. Soyguncuya, eğer kazanabilirse onu serbest bırakacağına söz verdi. İkisi de karakolun salonunda serbest dövüşe hazırdı. Soyguncu gardını alarak hızlı ve güçlü gözüken yumruklarla saldırmaya başladı. Ip Man, sağa sola kaçınarak ilk başta soyguncunun yumruklarıyla direkt kontak kurmaktan kaçınıyor ve bir boşluk yakalamaya çalışıyordu. Soyguncu tam güçlü bir düz yumruk attığı sırada, diğer bir atak için yumruğunu daha geri çekemeden, Ip Man adamın bileğini sağ eliyle ve dirseğini sol eliyle kavrayarak aniden aşağıya doğru güçlüce çekti. Soyguncu dengesini kaybederek öne doğru düşecek gibi oldu. Tam o sırada, Ip Man, sağ diziyle soyguncunun göğsüne ani ve çok sert bir darbe indirdi. Soyguncu böylesine ölümcül bir darbeyle yere düştü ve ağzından beyaz köpüklü salyalar akmaya başladı. Bu hadiseden sonra, Ip Man’ın şöhreti Foshan’da yayılmaya başladı. Ip Man’ın Foshan’da polis şefi olduğu yıllarda burası suçların yaşanmadığı huzurlu bir yer oldu.

Usta Ip Man Hong Kong’ta

Ip Man ve Öğrencileri
Ip Man ve Öğrencileri

1949’da Çin komünistlerin eline düştüğünde Ip Man memleketini terk edip güneye Hong Kong’a gitti. Çünkü Ip Man, Çin İç Savaşı’nda komünistlerin rakibi olan Kuomintang Ulusal Partisi’nin bir memuruydu. Burada yerleşerek bir okul kurdu ve Wing Tsun tekniklerini öğrencilerine öğretmeye başladı. Otuz sene boyunca savaş sanatı eğitmeni olarak çalıştı ve beş yüzden fazla öğrencisi oldu. Ip Man’dan sonra bu öğrenciler Wing Tsun tekniklerini dünyanın her köşesine yaydı. Bu büyük başarı Ip Man için olduğu kadar, Wing Tsun tekniklerini yayma hedefi için çalışan diğerleri için de çok şey ifade ediyordu. Bu başarıda bütün Wing Tsun eğitmenlerinin payı vardı.

Usta Ip Man ve Bruce Lee

Ip Man ile Bruce Lee
Usta Ip Man ile Bruce Lee Chi Sao çalışması yaparken

Bilindiği gibi, Ip Man’ın öğrencileri arasında, Bruce Lee en tanınanlarından biriydi. Bruce Lee, Ip Man ile Hong Kong’ta tanıştı. Bruce Lee’nin babası Lee Hoi Chuen, Ip Man ile iyi arkadaşlar ve hemşehrilerdi. Bu yakınlıktan ve Bruce Lee’nin savaş sanatlarına meyili ve gayretinden dolayı Ip Man, Bruce Lee’ye rehberlik etmeye başladı. Wing Tsun eğitiminin üçüncü senesinde Bruce Lee, Hong Kong’tan ayrılıp Amerika’ya eğitim için gittiğinden dolayı Wing Tsun derslerini bırakmak zorunda kaldı. Bruce Lee’nin Ip Man’dan bu ayrılışı usta ile öğrenci arasında olan daimi bir ayrılık belirtisi değildi. Ama aslında düşüncelerinde uyuşmazlıklar vardı. Bu durum şundan kaynaklanıyordu: Ip Man, Bruce Lee Amerika’ya gitmeden önce, ona Kung Fu’nun Çin’in en gelişmiş sanatlarından biri olduğunu hatırlattı. Çinliler olarak, kendilerini savunmak ve sağlıklarını korumak için Kung-Fu tekniklerine ihtiyaçları olduğunu ve bu tekniklerin yabancılara serbestçe öğretilmemesi gerektiğini söyledi. (Bu düşünce, Çin’in eski Kung-Fu ustalarının geleneksel düşüncesiydi.). Bruce Lee bunu hatırında tutacağına söz vererek Amerika’ya gitti. Fakat gittikten kısa bir süre sonra, Amerika’da bir okul kurarak öğrenci kabul etmeye ve onlara Wing Tsun tekniklerini öğretmeye başladı. Usta Ip Man, buna hem şaşırmış hem de hayal kırıklığına uğramıştı.

Ip Man ve Bruce Lee
Ip Man ve Bruce Lee

1965 yazında, Bruce Lee karısı ve çocuğuyla Amerika’dan Hong Kong’a döndü. Ustasını ziyaret ederek, ondan Tahta Adam (Wooden Dummy) tekniklerinin son kısmını öğretmesini istedi. Ayrıca Ip Man’dan, Siu Nim Tau (Little Idea) formunun tamamını ve uygulamasını yapmasını ve bunu yaparken filme almasına izin vermesini istedi. Çünkü Amerika’daki öğreteceği dersler için bunlara ihtiyacı vardı. Bruce Lee, ustasının bu iyiliğine karşılık ona yeni bir daire almayı teklif etti.

Ip Man ve Bruce Lee
Ip Man ve Bruce Lee, Pak Sao ve yumruk uygulaması

Fakat Bruce Lee çok ciddi bir hata yapmıştı. Çünkü para konusunu çok vurgulaması, öğretmeninin izzeti nefsine dokunmuş ve onun kalbini kırmıştı. Bu yüzden Usta Ip Man onun isteğini reddetti ve, “Sana bunu söz veremem. Çünkü öncelikle, sen benim kabul ettiğim tek öğrencim değilsin. İkincisi ise, öğrencilerimden hiçbirine böyle bir şey için söz vermedim. Eğer bunu kabul edersem, diğer öğrencilerime ne diyeceğim?”, dedi. Reddedilmesi üzerine Bruce Lee, Ip Man’ın oğlu Ip Chun’a gelerek bu konuda yardım istedi. Fakat o da şöyle cevap verdi, “Aslında Hong Kong’a geldiğimizden beri, on yıldır yokluk içinde yaşadık. Kendi evimiz yok. Yeni bir daire bizim bu sıkıntımızı büyük ölçüde giderirdi. Fakat bir insan için, hayatta maddi rahatlıktan daha değerli şeyler vardır. Ayrıca babam güçlü bir iradeye ve sabit fikirlere sabittir. Bu ikimizin de bildiği bir şey. Eğer seni reddettiyse, fikrini değiştirmesi için onu ikna edemem”.

Wing Tsun Kuen & Jeet-Kune-Do

Usta Ip Man ve Bruce Lee
Usta Ip Man ve Bruce Lee

Bruce Lee Amerika’ya canı sıkkın bir şekilde döndü. Artık Wing Tsun öğretmiyordu. Çünkü Wing Tsun’da asla “bir numaralı adam” olamayacağını biliyordu. Kariyerinde başarılı olmak için, yeni bir stil oluşturması ve bunun kurucusu olması gerekiyordu. Bu yüzden bildiği teknikleri formüle ederek Jeet-Kune-Do adını verdiği bir stil geliştirdi. Bu tekniği öğrencilerine öğretmeye başladı ve bununla ünlü oldu. Jeet-Kune-Do teknikleri temelinde Wing Tsun tekniklerini barındırmakla birlikte, Taekwon-Do, Karate, Boks, Judo, Mantis Kung-Fu gibi tekniklerin karışımından oluşmaktaydı. Gazete, dergi ve kitaplarda Bruce Lee’nin teorileri ve felsefesi olarak bahsedilen şeyler çoğunlukla Wing Tsun teorilerinden ve Çin’in Taoism felsefesinden alınmıştı. Bruce Lee, Jeet-Kune-Do ile ünlü olduğunda, Ip Man bir daha ondan hiç bahsetmedi. Yanında onun hakkında konuşulmasından bile hoşlanmazdı.

Aslına bakacak olursak, Ip Man ile Bruce Lee arasındaki bu anlaşmazlık onların hayat tarzları ve eğitimleri sebebiyleydi. Ip Man gençken geleneksel Çin eğitimi almış ve Konfüçyüsçülük’ten etkilenmişti. Bu sebeple güçlü bir milliyetçilik duygusuna sahipti. Bunun yanında, katı ve sabit fikirliydi. Hayatın zorluklarına katlanabiliyordu. Polis şefi ve savaş sanatları eğitmenliği zamanlarında fakir olmasına rağmen, hayatından memnundu.

Diğer taraftan, Bruce Lee felsefe eğitimini ilerletmek için Amerika’ya gitmeden önce Hong Kong’ta İngiliz okulunda eğitim almıştı. Pragmatizm’in tesiri altında kaldı. Hayatı boyunca şöhret ve zenginlik için uğraştı. İkisini de kazanmakta başarılı oldu. Ama ikisini de ölümünden sonra arkada bıraktı. Birini savaş sanatları dünyasına, diğerini ise eşine…

Ip Man’dan Sonra

Ip Chung ve Donnie Yen
Ip Chung ve Ip Man filmlerinde baş rol oynayan Donnie Yen yan yana

Ip Man 2 Aralık 1972’de Hong Kong’ta, Bruce Lee’nin ölümünden yedi ay önce, gırtlak kanseri sebebiyle hayatını kaybetti. Ölümünden sonra öğrencileri ve onların yetiştirdiği öğrenciler silsilesiyle Wing Tsun dünyanın her yerine yayıldı. Ip Man’ın ve Wing Tsun’un ünlü olmasının sebebi, bu tekniğin uygulanabilir olmasıydı. Ayrıca bu sebeplerden diğeri ise ise Ip Man’ı konu alan filmlerin çekilmesiydi. Büyük oğlu Ip Chun ve onun kardeşi Ip Ching, Ip Man’dan sonra babasının Wing Tsun Kung-Fu tekniğini canlı tutmak için uğraşmışlardır. Ip Chun, 2014 senesinde Wing Tsun Kung-Fu’nun temsilcisi olarak kabul edilmiştir. Şimdi Türkiye’de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde Wing Tsun Kung-Fu öğretilmektedir. Sifu Mustafa Şahin, 35 yıllık birikimiyle TWTEO (Türkiye Wing Tsun & Escrima Okulları) organizasyonunu kurarak, Türkiye’ye ilk kez Wing Tsun Kung-Fu çalışmalarını getirmiştir. Sifu Mustafa Şahin’in öğrencisi ve TWTEO Baş Antrenörü, Sifu Hasan Fırat’tır. Sifu Mustafa Şahin, Grandmaster Keith R. Kernspecht ve Grandmaster Leung Ting’in öğrencisidir. GM Leung Ting, Ip Man’ın ve oğlu Ip Chun’un öğrencisidir. Ayrıca başarılı ve tanınmış ustalar olan Sifu Salih Avcı ve Sifu Emin Boztepe, GM Kernspecht’in öğrencileridir. Şimdi Türkiye’de birçok değerli Wing Tsun organizasyonu bulunmakta ve buralardan başarılı öğrenciler yetişmektedir.

Wing Chun savaş sanatının ilk kez nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için bu yazımızı okuyabilirsiniz: Wing Chun Savaş Sanatı

Avatar

Emre Yıldırım

Mekatronik Mühendisi, Wing Tsun Öğrencisi

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!