Kelâmbaz
Elgâz-ı Fıkhiyye

Fıkhın Bilmecesini Çözen Kitap; “Elgâz-ı Fıkhiyye”

Bilmeceler bütün şark milletlerince köklü bir geçmişe sahiptir. Edebiyatımızda bilmeceler ekseriyetle şiir şeklinde hazırlanmıştır. Halk şiirinden divan şiirine, şairler dinleyicileri düşündürmek, düşündürürken de şaşırtmak için türlü kelime oyunları ve benzetmelerle ilgi, alaka toplamıştır. İşte klasik şiirimizde aruz ölçüsüyle hazırlanmış böyle bilmece metinlerine “luğaz” denilmektedir.
Elğâz kelimesi de Arapça olup, muamma, bilmece manasına gelen luğz (lam-ğayn-ze) kelimesinin cem’i, çokluk hâlidir. Fıkıh kelimesi ise Mecelle’nin 1. maddesinde şu şekilde ifade edilir; ”ilm-i fıkh mesâil-i şer’iyye-i ameliyyeyi bilmekdir”. Yani fıkıh ilmi bir müslümanın günlük hayatta karşısına çıkabilecek meselelerin İslami hükümlerini ihtiva eder.
Elğâz-ı Fıkhiyye yani “fıkıh lugazları”; isminden de anlaşılacağı üzere fıkıh ilmine dair muhtelif bilmecelerden oluşur. Bir Müslümana hayat boyu lazım olacak bilgilerin akılda kalması, öğrenilmesinin kolaylaşması için, Mehmed Zihnî Efendi tarafından tercüme-şerh şeklinde yazılmış bir kitaptır.

Mehmed Zihni Efendi

Önce kitabın müellifi Mehmed Zihni Efendi’yi kısaca tanıyalım. Zihnî Efendi (v. 1332/1914) hem edebiyat hem de fıkıh yönü olan, kıymeti bilinmeyen, son dönem Osmanlı alimlerindendir. Fıkıhta tercüme-şerh mahiyetinde olan Ni’met-i İslam isimli meşhur Türkçe ilmihal kitabının yazarı olarak bilinir.[Ni’met-i İslam kitabını Sultan Vahdeddin Han’ın te’lif ettiği lâkin o dönem şehzade olması hasebiyle Mehmed Zihni Efendi’nin ismi ile telif olunduğu da rivayet olunur.] Günümüzde de sıkça müracaat edilen eserler arasındadır. Galatasaray Sultânisinde 30 küsur sene hocalık yapmış ve Babanzâde Ahmed Naim gibi birçok münevvere burada ders vermiştir.

Muhteva

Kitabın ilk sayfasında Elgâz-ı fikhiyye yazısının ardından ”mimmâ mennAllahu subhanehu bihi ala abdihi Mehmed Zihni” yazar. Manası ”Onunla Allahu subhanehunun iyilik yaptığı kulu Muhammed Zihni” demektir.

Kitapta yer alan mes’ele(sual) ve cevaplar mevzulara göre ayrılmış ve kitâbü’t-Taharet başlığıyla yani temizlik bahsiyle başlanmıştır. Taharet bahsinde ilk olarak “Suların efdali hangi sudur, denirse peygamberimizin -sallallahu aleyhi ve sellem- efendimiz hazretlerinin esâbi’-i şerifesi(mübarek parmakları) arasından nebe’an(fışkırma) eden sudur denilir” ardından ilave ettiği arapça bir şiir ile de sıralamaya Zemzem suyu, Kevser suyu ve Nil Nehri ile devam eder. Ardından kitâbu’s-salât(namaz), zekat, savm(oruç), hac, nikah, talâk, ıtâk(Köle azad etme), eymân(yeminler), hudud(cezalar), siyer, lakiyt-lukata-âbik-mefkud(sahipsiz sokakta bulunmuş çocuk-bulunmuş sahipsiz mal-kaçak köle-hayatta olup olmadığı bilinmeyen kimse), vakıf, bey'(satın alma), kefalet, havale, kaza, şehadet(şahitlik), vekalet, ikrar, sulh, mudarebe, hibe, icare, ariyet, vedia, mükateb(Belli bir ücret ödeyince hürriyetini almış olacak köle), me’zun(Alışveriş izni verilen kölelik), gasb, şuf’a, kasem(yemin), udhiyye ve zebayıh(kurban ve kurbanlık), kerahiyye, daman(kefil olma), cinâyât, vasiyyet, feraiz(miras) gibi başlıklara ayrılmıştır.

Birçok fıkhî meselede bilmece şeklinde yüzlerce sual-cevap hazırlanmıştır. Elgâz-ı Fıkhiyye’deki bilmeceler zihni çalıştırarak insana beyin jimnastiği yaptıran ve cevabı okunduğu zaman da çoğu zaman gülümseten cinstendir. Elğâz-ı Fıkhiyyeher ne kadar fıkıh ilmine tahsis edilmiş olsa da, muhteviyatında hesap ve zeka ile alakalı luğazlar(bilmeceler) da vardır.

Kitap hazırlanırken, Hanefî fakihlerinden İbn Nüceym’in Eşbah kitabının luğâzla alakalı bahsi esas alınmıştır. Ez-Zehâirü’l-Eşrefiyye ve Hamevî’nin İbn Nüceym’in eserine yazdığı Ğamzü ‘Uyûni’l Besâir adlı şerhinden de istifade edilmiştir. Son sayfasında Tashîhât bulunmak üzere toplam 232 sahife olan bu eser, 15 Rebîulevvel 1307 Cuma günü kuşluk vaktinde bitirilmiş ve hicri 1309 senesinde tab olunmuştur. Kitabı okumak meraklısında emsalsiz bir haz uyandırmaktadır.

Misaller

Şimdi isterseniz Elğâz-ı Fıkhiyye’den aldığımız aşağıdaki 10 bilmeceyi cevaplar kısmına bakmadan ister 1 tanesini, ister yarısını, isterseniz tamamını teker teker çözmeye çalışın.(Bilmeceler Hanefi mezhebine göre hazırlanmıştır)
Mes’ele 1: Hangi uzuvdur o ki abdestte onu yıkamak bir zaman farzdır bir zaman farz değildir?(taharet, 9)
Mes’ele 2: Hangi murdar(pis) kaptır o ki yıkamaksızın tahir olur? (Taharet, 21)
Mes’ele 3: Hangi farz namazdır ki edası lazımdır da kazası sahih değildir? (Salat,9)
Mes’ele 4: Hangi adamdır ki ona abdest alacak temiz suyu ya da teyemmüm edecek temiz toprağı bulunduğu halde abdestsiz ve teyemmümsüz olarak namazı kılabilir ve iadesi de gerekmez?(Salat,12)
Mes’ele 5: Hangi namazdır o ki onda besmele cehri okumak lazım olur?(Salat,14)
Mes’ele 6: Mescidin neresinde namaz kılması mekruh olur?(Kerahiyye,3)
Mes’ele 7: Hangi zengindir ki Kurban Bayramında ona yalnız bir koyun kesmek lazım gelirken, o hangi fakirdir ki ona iki kurban kesmek lazım gelmiş olsun? (Zebayıh,3)
Mes’ele 8: Bir kimse nehirde yıkanmakda olan zevcesine ”eğer sen bu sudan çıkarsan benden boşsun” demiş olursa ne yapmak lazım gelir?(Eymân,1)
Mes’ele 9: İslamda en evvel taksim olunan miras hangisidir?(Ferâiz,1)
Mes’ele 10: Nasıl olur ki bir adam vefat ederek terk ettiği emmizâdesi ondan on bin dinar miras yemiş olup, eğer meyyitin bir oğlu bulunmuş olsa iki bin dinarını o almak lazım gelmiş olsun? (Ferâiz,14)
kitaptan örnek sayfa
Cevab 1: Çenedir ki sakallandığında yıkamak farz iken sakallandıktan sonra o farz sakalı yıkamakla sakıttır.
Cevâb 2: İçine şarab konulan kaptır ki şarab sirkeye dönüşmesi ile kendinden temiz olup yıkamağa hacet kalmaz.
Cevâb 3: Cum’a namazıdır. Onu eda edemeyenler öğleyi kılarlar. Öğle namazı ise başka bir namazdır, Cum’anın kazası yoktur.
Cevâb 4: İki kolu ve iki ayağı kesilmiş olan yüzünde de yara bulunan kimsedir ki ondan abdest ve teyemmüm düşmüştür.
Cevâb 5: Ol salat cehriyyedir(Sesli okunan namaz) ki onda sure-i Nemlin besmele-i şerifeyi havi olan ayet okuna. Ma’lumdur ki cehri okunan namazlarda imamın açıktan okuması vaciptir.Eğer gizliden okumuş ise secde-i sehv gerekir.
Cevâb 6: Ol yerinde ki insan onu kendi nefsi içün tashih ve ta’yin etmiş bulunur.
Cevâb 7: Bu o fakirdir ki kurban etmek üzere bir koyun almış ve onu çaldırmış ya da kaçırmış, kaybetmiş olsun. Başka bir koyun daha alıp kestikten sonra evvelce aldığı koyunu da kurban bayramı günlerinde ortaya çıkmış olsun. İşte bu durumda onu da kesmesi gerekir. Aynı durum zengin için geçerli değildir. Çünki zengin olana kurban satın alması değil elindekini kesmesi vacipdir.
Cevâb 8: Sudan çıkar ve bir şey lazım gelmez. Çünki kadının bulunduğu su cereyan etmekde olduğu cihetle ondan zail olmuşdur. Mahlufun aleyh(hakkında yemin edilen husus) vâki olan su o değildir.
Cevâb 9: Sa’id bin Rebi’ radiyallahu teala anh hazretlerinin mirasıdır.(Geniş bilgi fıkıh kitaplarındadır)
Cevâb 10: O şöyle olur ki vefât eden adamın otuz bin dinarı çıkıp yirmi sekiz kız ile bir amucazâde varis bulunur. Akçenin 2/3ü olan yirmi bini kızları alır. 1/3ü olan on bin dinarı amucazadesinin olur. Eğer meyyitin bir oğlu bulunmuş olaydı,[Allah size çocuklarınız hakkında erkeğe kadının hakkının iki misli miras vermenizi emreder. Nisa,11] otuz binin iki bini müstakil onun ve yirmi sekiz bini yirmi sekiz kızın olur idi.

Nasıl temin ederiz?

Kutup Yıldızı yayınları tarafından neşredilen latinize baskısı
Elğâz-ı Fıkhiyye muhtelif yayınevleri tarafından sadeleştirilerek günümüz Türkçesiyle de neşredilmiştir. Ancak bu neşirlerde, orjinalinde olan dipnotlardaki izahatlar alınmamıştır. Metnin sadeleştirilmesinde de kitabın orijinalinden uzaklaşılmıştır.
Mesela ”fâsid oldu” yerine ”bozuldu”
”sâkıtdır” yerine ”düşer”
”hâcet kalmaz” yerine ”gerek kalmaz”
”Kitâbu’l-hibe” yerine ”Bağışlama Konusu”
”tahâret” yerine ”temizlik” gibi ifadeler kullanılmıştır.
Osmanlıca metin okuyabilenlere kitâbı orijinalinden okumalarını tavsiye ederiz. Kitabın orjinali matbu olup gayet kolay okunabilmektedir. Kitabı arzu edenler buradan indirebilirler:
Cüneyt Apal

Cüneyt Apal

Eğitimci.

cuneytapal@gmail.com

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Bizi Takip Et!